23 Aralık 2008 Salı

Kış 2009 Sezonu -6 {Viper's Creed, White Album, Z Mazinger, Zoku Natsume Yuujinchou

Ve böylece Kış 2009 Sezonu anime serileri bitmiş oluyor (aslında Queen Blade ve bir kaç tane daha var ama onlar Ocak ayında başlamıyacak ve bazılarının tarihleri belli değil o yüzden çok da ilgimi çekmediklerinden yazmak istemedim). Ama sanıyor musunuz Kış 2009 sezonu bu kadar? No desu~ daha OVA'lar var (^_~).

"Kış 2009 Sezonu yazılarının sonuna NATSUME YUUJINCHOU geldi ve uyarıyorum yine bir Natsume fanatikliğiyle karşı karşıyasınız.."

Viper's Creed - ヴァイパーズ・クリード



Hakkında pek fazla bilgi bulamadığım ve mangası olmayan bir anime.. Appleseed'in film yönetmeni Aramaki Shinji tarafından yönetilecek.

Bu bilim kurgu serisinde Inuyasha'nın script yazarı Ota Ai ve Appleseed'in film yönetmeni Aramaki Shinji birlikte çalışıyorlar. Hikaye çevresel tahribata yol açan savaş sonrası, Private Military Company (PMC)(askeriyeyi bile özelleştirmişler :lol) ve devlete bağlı askeriye arasındaki gerginliği konu alıyor. Seri başından sonuna mechalar ve heyecan verici savaş sahneleriyle dolu olucak gibi görünüyor.

Viper's Creed (Promo video için movie'ye tıklayın.)

White Album - ホワイトアルバム

{Mizuki Mana - Her zaman fangirl'lere çalışmıyorum biraz da fanboy'lar için bir şeyler ekleyelim di mi? (>_<)}

Bu sefer bir light novel değil visual novel uyarlaması seyredicez. Genelde harem tarzı VN'ler kız arkadaşı olmayan bir erkek ve birden bire ortaya çıkan bir sürü kızdan birini seçip nasıl ikna edeceğiyle ilgilidir. Ama White Album'u diğer eroge VN'lerden ayıran nokta erkek karakter Fujii Touya'nın oyunun başında bir kız arkadaşı olması ve oyunun konusu aynı kız arkadaşla devam edicek mi, ilişkiyi sürdürücek mi yoksa onu bırakıp başka birini mi seçicek üzerine kurulu.

Animenin konusu da buna uygun bir şekilde olucak zannediyorum. School Days gibi birşey olur mu bilemem ama ben bu animeyi seyredicem sanırım. Bana daha çok EF'in tarzını anımsattı çizimler..

Morikawa Yuki'yi Hirano Aya (sanırım bu karakterin müzikle bir ilgisi var kesin bir bilgi bulamasam da hem seiyuusuna hem de gördüğüm bir kaç resimde elinde mikrofon olmasına dayanarak bu fikre vardım) ve Ogata Rina'yı Mizuki Nana (son zamanlarda en sevdiğim seiyulardan; Allison to Lillia'dan Allison ve Lillia, Hakushaku to Yousei'den Lydia, Tokyo Marble Chocolate'dan Chizuru) seslendirecek. Mizuki Nana ayrıca Shinai (深愛) isimli açılış şarkısını da seslendirecek.

Erkek karakter Fujii Touya'nın seiyu'su son zamanlarda sevdiğim başrolleri seslendirmiş Maeno Tomoaki olacak (Toshokan Sensou'dan Doujou Atsushi, Mahō Tsukai ni Taisetsu na Koto: Natsu no Sora'dan Midorikawa Gouta, Ga-rei Zero'dan Kanze Touru).

{Morikawa Yuki}


Z-Mazinger - Zマジンガー

Z Mazinger, Nagai Go'nun 70'li yıllarda manga ve anime olarak yayımlanmış Mazinger Z hikayesinin yeniden anlatımı olarak animeye uyarlanıyor. Hikaye dünya dışından gelen varlıklar tarafından kontrol edilen robotların geçmişteki Yunan mitlerindeki tanrılar olduğu temeliyle işleniyor.

Geçmişte yaşanan bu eski Yunanlılar tarafından tanrı olduklarına inanılan uzaylılar (mı desem) arasındaki savaş tekrar başlar. Hades (mitolijide, yeraltı dünyasının hükümdarı)Dünya'ya saldırmak ve insan ırkını yok etmek için geri dönmüştür. Ve Dünya'yı korumak için Zeus kendisinden doğan bir robot gönderir da da dan!! "Z-Mazinger".

Robot şans eseri (her zamanki gibi) Kabuto Koji ismindeki bir öğrenciye verilir, Sayaka tarafından kullanılan Afrodit ve diğer klasik Mazinger karakterleriyle beraber gezegeni korurlar.

Geçen sene neredeyse aynı konuya sahip Gigantic Formula'yı seyrettiğimden bu seriyi sanırım izlemem ama çok farklı ve güzel bir şey çıkarsa bir şans verebilirim.

Zoku Natsume Yuujinchou - 続 夏目友人帳 - Natsume the Book of Friends

{Fan-art bishie Natsume!! Natsume fanartsız hali de bishie ztn yanlış anlaşılmasın(>_>)}


"Natsume Takashi", vefat etmiş büyükannesi "Natsume Reiko" gibi Youkai'leri görebilme yeteneğine sahiptir. Natsume çok küçükken anne ve babasını kaybeder. Çocukluğu boyunca sürekli ev değiştirerek farklı akrabalarıyla kalır. Sürekli aile değiştirmesinin nedeni, Natsume'nin normal bir insandan ayırt edemeden gördüğü ruhları ondan başka kimsenin görememesi ve bahsettiğinde yanında kaldığı aileyi korkutmasıdır. Veya ilgi çekmek için yalan söylediğini düşünürler. Natsume hem gördüğü youkai'lerden nefret etmeye başlar hem de sürekli olarak etrafında olduklarından insanlarla iletişim kuramaz.

Natsume liseye başladığında küçük bir kasabada yaşlı ama çocukları olmayan uzak bir akrabanın yanına gelir. Bu sevimli ailenin kaldığı ev aynı zamanda Natsume'nin büyükannesi Reiko'nun da çocukluğunun geçtiği yerdir.

Natsume, büyükannesinin tavan arasındaki eşyalarını karıştırırken eski bir defter bulur.

{Anime versiyon Natsume ~ Bence Midorikawa Yuki'nin tarzını kaybetmeden uyarlanmıştı. Tabiiki manga çizimleri kadar güzel olamaz ama..}


Dışarı çıktığında youkai'lerin her zamankinden daha çok ona saldırdıklarını farkeder bir tanesinden kaçarken bir türbeye bağlanmış Madara ismindeki Youkai'yi serbest bırakır.

Youkai'lerin ömrü insanlarınkinden çok farklı olduğu için Reiko'nun öldüğünden haberleri yoktur ve Natsume büyükannesine çok benzediğinden onun kanını taşıdığından youkai'ler Reiko geri döndüğünü düşünürler. Madara da Reiko'yu tanıyanlar arasındadır ve Natsume'yi kurtarır (Madara yani animede "Nyanko-sensei" olarak bilinen ve genellikle "lucky-cat heykeli" formunda dolaşan kediye, manga'da Natsume sadece "nyanko" (cat) olarak hitap etmesine rağmen animede daha saygılı bir karakter çizmişler bu yüzden animede "nyanko-sensei" şeklinde hitap ediyor).

Gerçi Natsume çocukluğundan beri youkailerle uğraştığından onları döverek kaçırabilmesine rağmen (nyanko da dahil) bu kadar hırsla kovalanmasının sebebini merak eder. Nyanko-sensei, Reiko'nun gençken Natsume gibi nasıl youkai'leri gördüğünü ve bu yüzden hiç insan arkadaşı olmadığını, onun da youkai'lere bir şekilde eziyet ettiğini anlatır. Reiko konuştuğu her youkai ile bir oyun oynayıp oyunu kaybederlerse isimlerini defterine yazarak onları emri altına alır bu isimlerin olduğu defter de "the book of friends" Natsume'nin tavan arasında bulduğu defterdir.

{Q_Q!! Natsume o kız kim??? T_T ~ okumadığım volume'larda ortaya çıkmış yeni bir karakter görüyorum T_T. Sanırım 2. sezonda çıkar.}

Youkai'ler Reiko'nun kokusunu aldıklarından isimlerini geri vermesi için veya defteri ele geçirip defterdeki bütün Youkai'lere hükmedebilmek için Natsume'ye saldırırlar. Natsume, Youkai'lerin isimlerini geri vermeye karar verir. Nyanko-sensei ile onun koruması olması için anlaşırlar eğer Natsume bu sırada ölürse Nyanko-sensei deftere sahip olabilecektir. Natsume anlaşmayı kabul eder.



İşte haberini duyduğumda ciddi anlamda kyaaaa yaptığım Kış 2009 animesi; Yaz 2008'de 13 bölümlük kısa bir sezonla mangayı okurken aldığım keyfi animede de bana vermişti. Tam keşke ikinci bir sezon daha olsa derken bir kaç gün sonra Ocak ayında Yaz aşkım Natsume'nin kışın 13 bölümlük bir sezon daha yayımlanacağını duydum. Birinci sezonu seyretmemiş olanlar için eğer sakin, güzel evet genelde hüzünlü ama kesinlikle bölümün sonunda yüzünüzde bir tebessüm bırakacak bir seri seyretmek istiyorsanız Anitoryum size bu seriyi Türkçe Fansub'la sunuyor. Veya BSS fansub'dan ingilizce altyazılı da seyredebilirsiniz.

Natsume Yuujinchou @ Hakusensha

{Yine bir fan-art, ama bunu üstteki kadar sevmedim..}


Bu sezonu manganın scanlation'ı acaib yavaş olduğundan T_T mangayı okumadan seyretmiş olacağım.. Ve bu yüzden daha bir heyecanla bekliyorum. Ayrıca müzikleri kimin yapacağı hakkında bir bilgi bulamadım keşke yine Shuhei Kita'dan bir şeyler olsa açılış veya kapanışta..

Manga 6 Volume ile devam ediyor 7. çıkmak üzere ama sadece ilk 2 volume ingilizce olarak bulunuyor. Eğer indirmek isterseniz Storm in Heaven ve Dragon Voice Scanlation grupları Natsume'yi ingilizce olarak sunuyorlar.

Storm in Heaven Natsume Yuujinchou download sayfası...

22 Aralık 2008 Pazartesi

Kış 2009 Sezonu -5 {Ride Back, Shikabane Hime - Kuro, Slayers Evolution-R, The Tower of Druaga~The Sword of Uruk~

Ride Back - ライドバック


11 Eylül 2001: Ogata ailesine bir kız doğdu ve "Rin" ismi verildi.
Ocak 2002: Büyükannesi Itou Miyuki boşanıp Tokyo'ya taşındı.
25 Nisan 2003: Erkek kardeşi "Kenji" doğdu.
Eylül 2004: Rin Ogata Çocuklar Dans Okuluna girdi.
35. Modern Dans Yarışmasında ilk üçe girdi.

"Sanki bir melek uçuyordu." - Monthly Dance News
"Ogata Miyuki ve Itou Munetatsu'nun kanını miras alan küçük bir peri. Çıkışı harikaydı!" - Dance Journal
"'Miracle Rouge"'un kahramanından nefes kesen bir performans." - Musical Japan Magazine


2014: annesi Ogata Miyuki'yi bir depremde kaybetti.
2015: Milli Jaz Dans yarışmasında 6. oldu.
2016: Musashino Universitesi Sanat bölümünün dans okulunda eğitmen olan Kanou Houga ile çalışmaya başlar.
Aralık 2016: "The Melody of Ancien Régime"de Regina rolü için seçmelere katılır ve kazanır.
Mart 2017: Ders sırasında sol bacağını kırar. Regina rolünü kaybeder.
Babası Itou Munetatsu bir sahne prodüksiyonu için Amerika'ya gider.
Nisan 2020: Ogata Rin, Musashino Universitesi Sanat Bölümü'ne girer.

... Bu dans haberleriyle motorsikletimsi robotun ne alakası var diyebilirsiniz.. manga böyle başlıyor. Anlaşılacağı üzere hikaye yakın bir gelecekte geçiyor, Rin hiç aklında yokken Fuego (ispanyolca ateş anlamına geliyor) adındaki bu kırmızı motorsiklet-robotla tanışıyor. Manganın sadece ilk volume'u ingilizce olarak bulunuyordu o yüzden hikayenin heyecanlı kısmını okuyamadım T__T (tam da bir şeyler ortaya çıkmaya başlamıştı!!(>__<).


Rin depresif ve bunalım bir kız değil, neşeli ve vurdumduymaz bir tip hiç değil, sakin görünen ama biraz kendini beğenmiş ve kendinden emin bir tip. Yani bacağı kırıldığı ve dans kariyerini kaybettiği için yolunu kaybetmiş bir küçük kızın hikayesini seyretmeyeceksiniz (Sanat okuluna girip hala dans üzerine çalışmaya devam ediyor). Ama dans yeteneğiyle Fuego'nun yeteneğini birleştirerek keyif alıyor. Animede dans eder gibi uçan bir robot görmek nasıl olucak merak ediyorum promo'da pek bir şey görülmüyor.

..ve anime sadece Rin ve robotu nasıl kullandığıyla ilgili değil. Okulun içindeki klüpler, öğrencilerin gösterileri ve polisin bu gösterileri bastırmak için harekete geçmesi ve RideBack adındaki bu motorsiklet-robot klübünün Rin'le beraber nasıl olaylara dahil olduğuyla ilgili..

Manga 8 volume ile devam ediyor ve animenin 12 bölüm olacağı duyuruldu. Seyredilecekler listesine aldım! Eğer promoyu seyretmek isterseniz RideBack Anime sitesine girip "movie" sekmesine tıklayın ve iki promoyu görebilirsiniz.

RideBack Anime
Dengeki Online

Shikabane Hime: Kuro - 屍姫 玄

Aslında geçen sezon Shikabane Hime: Aka çıktığında mangaya başlamıştım ve sezonu seyredicekken hem mangayı hem sezonu tamamen unuttum (O_O). Silahlı bishoujo'larla dolu bir animeyi kimsenin kaçıracağını sanmıyorum, posterine baktıktan sonra :3. Bütün o zombileri öldürme olayı vs. derken ilk sezonla beraber belki bunu da listeme ekleyebilirim.

Slayers Evolution-R - スレイヤーズ EVOLUTION-R

Bu da hiç bilmediğim bir seri ve baştan başlamak çok zor geliyor T_T.. Belki ileride bir gün..

The Tower of Druaga~the Sword of Uruk~ ドルアーガの塔 ~the Sword of URUK~



Ve yine ilk sezonunu ~The Aegis of Uruk~ seyredemediklerimden T_T bu sezonla birleştirip aradan çıkarabilirim çünkü kesinlikle ilgimi çeken bir seri..

Animenin websitesinde galeri bölümünde çok güzel çizimler bulabilirsiniz;
Gallery art 1
Gallery art 2
Gallery art 3
Gallery illustrations
Gallery aksesuarlar
Gallery yaratıklar

Bu da promo...

20 Aralık 2008 Cumartesi

Kış 2009 Sezonu -4 {Maria+Holic, Major 5th Season, Maria-sama ga Miteru 4, Minami-ke Okaeri}

Maria + Holic - まりあ†ほりっ



Belki çizimlerden tanıyacaksınız ama ben yine de söyleyeyim, (Dazzle) Hatenkou Yuugi'nin mangakası Endo Minari'nin ürünü bu manga, Hatenkou Yuugi'den konu olarak oldukça farklı ve bu yüzden beni hayal kırıklığına da uğratmıştı (yine fantazi, sihir gibi bir ortam bekliyordum). Ama komedisiyle fena sayılmaz henüz sadece dört bölümü ingilizce olarak bulunuyor.

13 bölüm olarak düşünülen bu serinin hikayesi Kanako isminde erkeklere karşı fobisi olduğundan bir kız lisesine transfer olmasıyla başlıyor. Kanako'nun erkek fobisi o kadar ileri derecedeki eğer bir erkek ona dokunursa dokunulan yerde döküntüler çıkarmaya başlıyor. Transfer olduğu okul küçükken kaybettiği annesinin de babasıyla tanıştığı ve gerçek aşkı bulduğu yer bu nedenle Kanako da kendi gerçek aşkını (yuri partner tabiiki) bu okulda bulma hayalleriyle ilk defa okula ayak bastığında Maria isminde tam da onun tipi güzeller güzeli bir kızla tanışıyor.. Cennetteki annesine ne kadar mutlu olduğunu söylerken aslında bu güzel kızın kıyafet değiştirmiş sadistik bir erkek olduğunu öğreniyor.


Aslında başında hikayeyi yuri öğeleri olduğu ve Maria'nın ilk bölümlerde gördüğüm kadarıyla bir shoujo cross-dresser'ından oldukça uzak ciddi bir sadistik tip olduğunu düşünüyordum.. Ama ilerleyen bölümler daha bir romantik-komedi tarzında olacak tarzın yorumları görünce bu seriye bir şans vermeye karar verdim.

Major - メジャー 5th Season



Major serisiyle ilgili hiç bir geçmişim yok ve beyzbol animesi de beni pek ilgimi çekmediğinden passu diyorum. Ama takip edenlerine duyurulur Major 5th Season da Ocak ayında başlayacaklar arasında!!

Maria-sama ga Miteru 4 - マリア様がみてる



Maria-sama ga Miteru 33 (evet 33) romanla devam eden bir Light Novel serisi ve Baka-Tsuki'de çeviriliyor. Hikayesi sadece kızlar için olan Lillian Katolik okulunun öğrencileri etrafına geçiyor. Bu serinin 4. sezonunu seyredecekler zaten konuyu benden daha iyi bildiklerinden daha fazla açıklama yapmak istemiyorum. Belki ranobe'sini okuduktan sonra seriyle ilgili daha genel bir post yazarım (^_^).

Minami-ke Okaeri - みなみけ おかえり



Minami-ke'nin ilk sezonunu büyük bir keyifle seyretmiş ve "kono-bakayorou!" Chiaki-chan!'ı çok sevsem de ikinci sezonda istediğim tadı alamadım T_T. Bu nedenle üçüncü sezonu da seyretmeyi düşünmüyorum.

18 Aralık 2008 Perşembe

Kış 2009 Sezonu -3 {Kurokami, Kemono no Souja - Erin, Konnichiwa Anne}

İlk olarak.. ya iki posttur Kış 2008 sezonu diyip duruyorum kimse de demiyor ki ne 2008'i??? Şimdi farkettim düzelttim.. T_T (2008 Aralık'da başlamış veya başlayacaklar için belki ayrı bir post hazırlarım şu an tamamen Ocak ayına yoğunlaşmış durumdayım gözüm onları görmüyor @_@)

Kurokami - 黒神



8 volume'la devam eden bu mangayı geçen sene 7. volume'a kadar okuyup bırakmıştım. Ana karakteri ilk sayfadan beri sevmiyorum aslında konusu ilgi çekici sayılır. Ibuki Keita çocukken annesiyle beraber tıpkı annesine benzeyen birini görürler ve ertesi gün annesi ölür. Keita her zaman annesinin ölümünün o gördükleri kişiyle bir ilişkisi olduğuna inanır ve bunu söyler ama kimse ona inanmaz. Bir gün eve dönerken bir Ramen yerinde "Kuro"yu görür neredeyse üstünde doğru düzgün hiç bir şey olmayan aç bir kız.. Ona Ramen ısmarlar bu sırada Kuro'ya biri saldırır ve Keita onu korumaya çalışır..

Hikaye doppelgangerler, birbirini gören doppelgangerleri öldüren bir topluluk, gerçek dünyadan gizli bir şekilde yaşayan mistik kabileler ile ilgili..

  • Mototsumitama: Kami benzeri varlıklar ve Kuro da onlardan biri ve dengeyi korumakla görevliler.
  • Doppeliner - tripleliner: aynı kaderi paylaştıklarından aynı vücudu ve aynı aklı paylaşan her üç insandan biri. Her normal insanın bir doppelliner'ı bulunuyor. Eğer bunlardan ikisi karşılaşırsa ölüyorlar. Geriye kalan 3. doppeliner ise kalan şans ve kaderi alıyor (çok şanslı vs. oluyor kısaca ve bu kalanlara "The Root" deniyor).
  • Contract: Bir insan ve bir Mototsumitama arasında kendi vücutlarından bir parçayı paylaşarak kurdukları sözleşme.
  • Synchro: Contract'taki mototsumitama ve insan aynı "isteğe" sahip olduklarında oluşuyor senkronize oluyorlar yani mesela dövüşürken eğer sözleşmedeki insan dövüşü istemezse mototsumitama tam güce sahip olamıyor. Ama insan için oldukça yıpratıcı çünkü mototsumitama'nın aldığı yaraları senkronize sonucu insan da alıyor.
  • Alter Ego: Doppeliner'ıyla tanışmış ama ölmemiş insan. Alter egolar yaşam dengesini bozuyor. Dengeyi korumakla görevli Mototsumitama alter egoları öldürmek zorunda.

    Buradan sonrası konu hakkında biraz daha detaylı bilgi veriyor ama spoiler da sayılabilir.. Hiç bir şey bilmeden seyretmek istiyorsanız okumayın sadece manganın ilk iki bölümünü anlatıyorum.

    Spoiler Sayılır..(.__.?)


    Keita ve iki arkadaşı oyun programı işine girmek üzere çalışan işsiz ve de güçsüz takımından gayet sorumsuz hayalperestlerdir. Manganın ilerleyen bölümlerinde büyük bir şirkette bu hayallerini gerçekleştirmek üzere işe alınıyorlar ve tahmin edileceği üzere bu büyük şirketin ve bunların üstlerinin de konuyla ilgisi var.



    Keita-kun her zaman gittiği Ramen shop'da Kuro'yla ramenini paylaşırken. Annesinin doppelganeger'ini gördüğü için öldüğünden bahseder sonra da yine kimsenin inanmayacağını bildiğinden konuyu kapatmak ister. Doppelganger; dünyada seninle aynı yüze sahip bir kişi daha vardır ve eğer onu görürsen ölüceğin söyleniyor (genelde herkes biliyordur bu hikayeyi).

    Ama Kuro Ramenini yerken, "Yanlış söyledin," der. "Ona Doppelliner denir ve iki kişi değil 3 kişiden oluşur." olay hakkında açıklama yaparken birden saldırıya uğrar. Keita adamın Kuro'yu öldürmesini engellemeye çalışırken Kuro birden ayağa kalkıp kendisine saldıran adamı boks tarzında hareketlerle (:P) döver. Keita bu küçük kızın nasıl olur da böyle bir şeyi yapabileceğini düşünmeye çalışırken, Kuro'nun işini bitirdiğini düşündüğü adam birden ayağa kalkıp Kuro'ya saldırır arada kalan Keita birden kendi kolunu yerde görür.



    Keita uyandığında kolunun hiç bir şey olmamış gibi yerinde durduğunu görünce herşeyin bir rüya olduğunu düşünür, Kuro'yu mutfakta bir lahanayı kemirirken görene kadar.. Kuro, Keita'yı kurtarmak için kendi kolunu kesip onunkiyle değiştirdiğini ve böylece aralarındaki sözleşmenin düzgün bir şekilde yerine getirildiğini söyler. Ama kolu tam iyileşmeden onun yanından ayrılmaması gerektiğini eğer ayrılırsa kolun kendi kendine düşeceğini ekler. Keita bunların hiç birine inanmadan Kuro'yu kapıya koyar doğal olarak. Ama aşağıdaki sahneden sonra inanmaya karar verir (^_~).



    Kuro triple-linerı açıklar; Triple-liner doğanın kanunlarından biri olan Tera dengesini korumak içindir ve aynı akıla ve vücuda sahip üç insan vardır. Farklı genler ve yerlede doğmuş olsalarda aynı kaderi paylaşıyorlar. Eğer kader seviyesine 100 dersek bu aynı kaderi paylaşan üç insan bu oranı eşit olarak değil belli bir seviyeye göre bölünmüş olarak sahip oluyorlar (Bkz. aşağıdaki sayfa). Eğer bu triple-liner'daki aynı kadere sahip kişilerden ikisi karşılaşırsa doğal kazalarla vs yeryüzünden siliniyor ve geriye kalan 3. kişi diğer ikisinin kader seviyesini almış oluyor; %100. :P.



    Ama çok süper bir bilgi veriyorum, promoyu seyrettim Keita lise öğrencisi :lol:.. Sonuç olarak ben bu animeyi seyreder miyim? Keita'yı lise öğrencisi olarak da gördüm ya bir puan daha kaybetti muhtemelen emo da olucaktır belki şirin Kuro için seyredebilirim.

    Kurokami Promo
    Kurokami Anime Site

    The Beast Player - Kemono no Souja Erin 獣の奏者エリン



    Kış 2009 animelerine bakarken resmini gördüğüm anda dikkatimi çekmişti bu anime ve bir roman uyarlaması daha karşımızda.. Nahoko Uehashi'nin romanı, Library Wars'ın (Toshokan Sensou) yönetmeninin elinden animeye uyarlanıyor ve 50 bölüm uzunluğunda olacak. Nahoko Uehashi'nin Seirei no Moribito roman serisinin de yazarı olduğunu belirtmeliyim.



    Hikaye sanki müzikal bir enstrüman çalarmışcasına canavarların en güçlüsünü kontrol edilen bir kız "Erin" etrafında oluşuyor. Ancak, Erin krallıklar arasında bir savaşa karışıyor. Roman 2006 yılında sadece iki kitap uzunluğunda çıktı nasıl 50 bölüme dönüşücek bilmiyorum ama Seirei no Moribito'nun hikayesi, ortamlar, sahneler ve karakterler aklıma geldikçe çok güzel bir seri seyredicem sanırım. (Heryer de sadece bu kısa bilgi var ama resimde Erin'in elinde enstrüman var canavarı enstrümanla mı kontrol ediyorda bu info mu yanlış ingilizceye çevrilmiş yoksa o bir tabir mi emin değilim bütün gerçekler anime başladıktan sonra ortaya çıkıcak!! Doki!!)

    Roman aynı zamanda mangaya da uyarlanmaya başlandı ama henüz kimse scanlation'a başlamamış. Mangayı da farklı çizim tarzı için okumak istiyorum.

    Baka Updates Manga Sayfası
    Kemono no Souja - Erin NHK Website

    Before Green Gables - Konnichiwa Anne こんにちは アン



    Herhalde ilk seyrettiğim anime Akage no Anne (Anne of Green Gables) ve Watashi no Ashinaga Ojisan (Daddy Long Legs) ve Voltron'dur. Tabiiki çocukken TRT çizgi film kuşağında seyrettiklerimden bahsediyorum. O zaman da şimdi de en sevdiğim animeler arasındalar (Voltron her ne kadar çok berbat gelse de şimdiki mechalardan sonra), Anne'in kızıl örgülerini çekip havuç diye dalga geçtiği için Gilbert'in kafasına geçirdiği minik karatahta sahnesi hala aklımdaydı veya Daddy Long Legs'de Judy'nin odası, arkadaşları... Bu minik kızıl saçlı kızların da birer "anime" olduğunu öğrenir öğrenmez bütün bölümlerini indirip tekrar seyretmiştim. Ve bu sene kış 2009 sezonunda Anne'in Green Gables'a gitmeden önce yetimhanedeki halinin animeye uyarlanacağını öğrenince son derece geveze anne'in yetimhanedekilerin nasıl kafasını şişereceğini seyredeceğim kesin :lol.

    Konnichiwa Anne Anime Website

    Listenin bitmesine sanırım daha çok var (@_@)..

  • Kış 2009 Sezonu -2 {Chrome Shelled Regios, Genji Monogatari Sennenki, Hajime No Ippo, Hetalia Axis Powers}

    Kış 2009'e bana göre kış sezonunun en iyisiyle devam ediyorum;

    Chrome Shelled Regios ~ 鋼殻のレギオス Koukaku no Regios



    Uzak bir gelecekte geçen bu okul fantazi hikayesinde, kirlilikten etkilenip değişim geçirmiş yaratıklar yer yüzüne saldırmışlar ve insanlığı "Regios" adında izole mobil şehirlerde yaşamaya zorlamışlar. Czerni adındaki bu şehirlerden biri birinci sınıf öğrencisi REifon Aruseifu'nun da gittiği bağımsız bir okuldur. Reifon, bir üçüncü yıl öğrencisi olan Nina Antoku tarafından isteksizce 17. Dövüş Sanatları Bölümüne katılmaya zorlanır ve maceraları başlar.

    Chrome Shelled Regios yine bir "Light Novel" serisi ve geçen sene Kadokawa 2007 Light Novel Ödüllerinde Akademik Tema'da En İyi Hikaye aldığını duyduğumdan beri okumak istediklerim arasındaydı animeye uyarlanıcağını duyduğumdan beri de heyecanla Ocak ayını bekliyordum.

    Light Novel animenin yanında iki ayrı manga serisine de adapte edilmiş ve hala devam ediyor. Ama Light Novel'ı okumadan mangayı okumak istemiyorum şimdilik sadece animeyle idare edicem sanırım..

    Koukaku no Regios Trailer

    The Tale of Genji (源氏物語千年紀 Genji) Genji Monogatari Sennenki



    The Tale of Genji 源氏物語-Genji Monogatari, onbirinci yüzyıl başlarında, Heian döneminde Japon aristokrat bir hanımefendi Murasaki Shikibu tarafından yazılmış bir Japon Edebiyatı klasiğidir. Ve bildiğim kadarıyla 30 dk'lık 11 bölümden oluşacak bu seri orijinal romandan uyarlanacak ve kesinlikle seyredeceklerimin arasında.

    Hikaye Japon imparatorunun oğlu Hikaru Genji'nin hayatını anlatıyor. Politik nedenlerden ötürü Genji, Minamoto soy ismi verilerek halk tabakasından biri olarak yaşamak zorunda bırakılır ve kariyerine imparatorluk memuru olarak başlar. Hikaye Genji'nin aşk hayatına odaklanıyor ve zamanın aristokratik geleneklerini anlatıyor.

    Animede Genji, Takahiro Sakurai tarafından seslendirilecek. Takahiro'yu daha önce; Kira Izuru (Bleach), Kururugi Suzaku (Code Geass), Kanda Yuu (D. Gray-man), Takahashi Misaki (Junjou Romantica), Ekou (Karas), Shibuya Yuuri (Kyou Kara Maou), Tachibana Shito (Zombie Loan), Yudai( Tokyo Marble Chocolate), Haruka (Tactics) olarak duymuştuk (Neredeyse bütün sevdiğim karakterleri seslendirmiş (>_<).

    http://genji-anime.com/
    http://www.2008genji.jp/english/tale_of_genji/t_01.html

    Hajime No Ippo New Series

    Hiç bir sezonunu seyretmediğim için bunu da seyretmicem ^_^. Ama sevenlerinin haberi olsun.

    Hetalia - Axis Powers



    Bu tarihi, komedi mangayı uzun zaman önce listeme kapağındaki çizimlerin güzelliği nedeniyle almıştım ama okumayı unutmuşum nedense... Konuyu ben de şimdi yazarken öğrenicem;

    İkinci Dünya savaşındaki ülkeleri düşünün.. ama her ülkenin bir "bishounen" olduğunu.. (şimdiden sevdim ^.^) Komiklik derecesinde basmakalıp bir bishounen.. Amerika, hamburgeri seviyor, Rusya votkayı ve Çin pandaları ve Wok'u. Hikaye genellikle hem Kuzey hem de Güney karakterine sahip İtalya etrafında dönüyor.

    Bu da ANN'den;
    Bir zamanlar dünyanın en güçlü imparatorluğu olan İtalya artık değişti. Bu artık makarna manyağı korkak İtalya'nın ve arkadaşlarının (diğer kişiselleştirilmiş ülkeler) dünya tarihindeki garip anları yaşarkenki hikayesi.

    Sonuç olarak kesinlikle seyredilecekler arasında mangasına şöyle bir göz attım da.. Animeyi çok merak ediyorum.. Bu arada mangayı okuduysanız (az önce bir kaç bölüme baktım süperdi(^_^)tarzını biliyorsunuz anime de o tarz uygun olarak sadece "5"dk'lık 26 bölümden oluşacak.

    Baka-Updates Manga Sayfası
    Hetalia Scanlations
    http://www.gentosha-comics.net/hetalia/

    17 Aralık 2008 Çarşamba

    Kış 2009 Sezonu -1 {Ashita no Yoichi!, Akikan!, Afro Samurai Resurrection, Birdy the Mighty Decode: D}

    Öhm... Kış 2009 sezonu tanıtımlarına sırasıyla başlıyorum \^_^/ Bilinenler dışında Kurokami, Chrome Regios vs. diğer çıkacaklardan benim de haberim yok tek tek gözden geçirip hangilerini seyrediceğime karar vermiş olucam (tabii eğer mangalarına kaptırıp postu yazmayı unutursam ne olur bilemem...:endurance!:). Öncelikle sırasıyla Ocak ayında başlayacaklara göz atalım. Bu post kaç bölüm halinde olucak bilmiyorum (>_>).

    Ashita no Yoichi! ~ Asu no Yoichi!



    Karasuma Yoichi çocukluğundan beri babasıyla dağda savaş sanatları eğitimi almaktadır. Babası kendisini savaş sanatlarında geçtiği için şehirde bir Dojo'ya sahip Ikaruga ailesinin yanına gitmesini söyler. Yoichi daha güçlü olmak için herşeyi yapıcak bir samuray ruhuyla teklifi hemen kabul eder. Ama şimdiye kadar hayatında kendi yaşıtı hiç bir kızı görmemiş onurlu samurayımız Ikaruga ailesinin birbirinden şirin dört kızını görünce ne yapacağını şaşırır ve şehire geldikten sonra ilk haiku'sunu yazar;
    "I talked to
    A big-titted
    woman."

    Konudan ve yukarıdaki karakterlerin resimlerinden de anlaşılacağı üzere ecchi ama ana karakterler (hem Yoichi hem de Ibuki) güçsüz değil, şu anki haliyle bile savaş sanatlarında oldukça başarılı ve daha iyi olmak istiyor. Manganın ilk iki bölümünü okudum ve gayet keyifliydi. Yoichi kendini beğenmiş değil ama ezik de değil samuray ruhuna sahip olduğunu yansıtmışlar. Onurlu, hakareti kaldıramayan ama alçakgönüllü olup özür de dileyebilen biri. Umarım animeyi ecchi filler'larla doldurup rezil etmezler çünkü manganın konusu gayet ve kesinlikle seyredeceklerimin arasında.. Mangayı okurken Sumomomo Momomo'yu hatırladım biraz konu benzemese de savaş sanatları içeren bir komedi gayet keyifli..

    Baka-Updates
    Official Website

    Akikan!



    Akikan ("Empty Can-Boş kutu"), kavun suyu kutusu büyülü bir şekilde bir kıza dönüşen lise öğrencisi Daichi Kakeru'nun olağan dışı hikayesinin anlatıldığı bir Light Novel, Ranobe. Doğal olarak hikayede meyve suyu kutusundan dönüşen tek bir "akikan" kız yok, kızlar meyve suyu kutularından dönüşmeye devam ediyor ve hayatta kalabilmeleri için ise her birinin öpüşerek karbondioksit almaları lazım.

    Şunu söylemek istiyorum; bu adamlar (japonlar) nasıl oluyorda böyle aptal bir konuyu alıp 8 kitaplık bir roman yazıp hala da devam ediyorlar ve başarılı olup üstüne bir de anime yapılıyor bu hikayeye??? Eğlenceli bir şeyler yazan bu yazarlar ve bu dağlar kadar cilt cilt ranobelerin niye burda da benzerleri yok? Akikan'ın animeye uyarlanacağını bir kaç ay önceden ANN'den okumuştum ama hala ranobesini çeviren çıkmadı T_T... Belki anime başladıktan sonra birileri başlar. Ranobe'nin ilüstrasyonları Shuffle!'dan Suzuhira Hiro'ya ait. Ben de kutu meyve suyu içiyorum an itibariyle bir adet Sebastian fln çıksa çok da süper olur te hee (*_*)..

    Promo
    Official Light Novel Site
    Official Anime Site

    Afro Samurai Resurrection

    Afro Samurai serisini hiç seyretmediğim için bunu da seyretmeyi düşünmüyorum ama sevenlerine Ocak ayında başlayacaklar arasında olduğunu belirtelim.

    Birdy the Mighty Decode: D



    Birdy Cephon Altera, gezegenler arası suçluları Dünya'dan uzaklaştırmaya çalışan Fedaral bir ajandır. Bu suçlulardan birini takip ederken, kazayla Tsutomu Senkawa isimli bir lise öğrencisini öldürür. Neyseki Tsutomu'yu hayatta tutmanın bir yolu vardır; Tsutomu, Birdy'nin bedeniyle birleşir ve kendi vücudunun onarımı tamamlanana kadar bu şekilde kalmalıdır.

    Sonuç olarak Tsutomu, çekici, güçlü bir uzay ajanının vücudunu paylaşmak zorunda kalırken aynı zamanda ailesi ve arkadaşlarının Birdy'i öğrenmesini engellemeye çalışmaktadır. Bu arada, Birdy araştırmasına devam eder, beraber Dünya'nın masum yaşayanları üzerine deneyler uygulamayı planlayan gizli bir grup alienı yakalarlar.

    Aslında bu eski bir OVA iken Yaz 2008'de 13 bölümle yeniden animeye uyarlandı ve Kış 2009'da devamı geliyor. Belki de eski yeni hepsini indirip seyredebilirim çünkü Usagijen tavsiye etmişti, o güzel dediyse güzeldir!! \^_^/ 1 volume'luk bir mangaya sahipken 2003 yılında tekrar yazılmaya başlandı ve şu an 20 volume'la sona ermiş bulunuyor.

    Official Birdy Anime Site

    14 Aralık 2008 Pazar

    Toradora! ~ Aptal Bikini, Mini-Kaplan'a karşı!! Hepsi sadece bir ejderha için..

    Aniyoshi Toradora!'yı bir kaç bölümden geriden sunsa da bu benim işime geliyor çünkü romanı okuyup ondan sonra bölümü seyretmek istiyorum. Sonra aradaki 7 farkı buluyorum (^.^). Bu yazıyı Toradora!'yı mahvediyorlar kitapla aynı animeye uyarlamıyorlar diye sızlanmak için yazmıyorum bölüm 7 ve 8 bence gayet güzel uyarlanmıştı ve keyifle seyrettim ama havuz sahnesindeki kesintilerden dolayı biraz sinir oldum, Taiga o kadar simiti ve kolluğu tahta kılıcını gizlemek için takmıştı ve o kollukları fırlatıp kılıçla saldırmıştı Ami-chan'a.. sonra nerede Taiga'nın bir elinde tahta kılıçla o tahtanın üzerinde yüzmesi? Bütün erkeklerin Ami-chan'ın bikinisini yakalamak için havuza atlamaları?! Ami-chan'ın "stay away stay away bastards!!" diye onlara bağırması? Sonra Ryuuji'ye dönüp, "heh hee bakmak ister misin?" diye göz kırpması?!!(hasta manyak kız :P) Taiga'nın Ryuuji'nin boğulduğunu görünce bir yandan Ryuuji'yi taşıyıp bir yandan yüzme tahtasıyla yüzmeye çalışması, artık kramp giren ayağının acısına dayanamayıp son gücüyle Ryuuji'yi tahtanın üzerine koyup kendi boğulmaya başlaması.. Kesinlikle roman'daki en güzel bölümlerdendi.. yani okumayanlar için diyorum Taiga bu kadar şey yaptı Ryuuji için te hee (*.*)...

    Bu neredeyse en kargaşalı sahneyi animeye uyarlarken kesilen diyalogları ve sahneleri sadece Taiga hayranlarına Tenori Taiga'yı daha fazla anlatmak için yazıyorum. Evet biliyorum çok uzun oldu.. Devamını Okuyun...'a tıkladıktan sonra ne demek istediğimi anlayacaksınız uzun derken... Ama animede seyrederken Ryuuji'nin aslında neler düşündüğü, havuzda neler düşünerek kavga ettiği doğal olarak animede tam olarak yoktu. Ryuuji ilk defa Taiga'ya sinirlendi, ilk defa kapris yaptı. Toradora! Light Novel Vol 03 Chapter 4-5 bazı kısımları animede tam gösterilmeyen veya benim sevdiğim anları Baka-Tsuki'nin ingilizce çevirisinden Türkçe'ye çevirdim. Biraz Spitz dinleyerek arada eşlik ederek oraya buraya bakınarak bir altı saat sürdü T_T. Belki Light Novel'a karşı biraz daha ilgi çekmiş olurum umuduyla yaptım biraz da...

    Taiga ve Ami-chan arasındaki iddia'dan sonra derste, Ryuji yanlışlıkla gelen notu üzerinde 2-C sınıfındaki herkese yazdığı için açar.

    "1. Takasu Kupası! Ami-chan Tenori Taiga'ya karşı. Kişi başına 500 yen iddia! Not: Bu notu aşağıdaki kişilerin dışında sınıftaki herkese gezdirin: Ami-chan, Tiger, Takasu ve Hakem Kushieda."
    Ryuji notu okuduktan sonra bütün sınıfa muhteşem gözleriyle bakar. "Biraz fazla olmuyorlar mı? Kendilerini ilgilendirmiyor diye bunu bir şova çeviriyorlar!?" Not üzerinde bir sürü imza vardı. Kağıdın üzerine çizilmiş boydan bir çizgide bir taraf Ami-chan'a diğer taraf ise Tiger'a aitti. Herkes ismini Ami-chan'ın sırasına yazmıştı ve Taiga'nın tarafı tamamen boştu. Herkes kendi fikrini de yazmayı ihmal etmemişti;

    "İddiaya girmeye ne gerek var ki?"
    "Tabiiki Ami-chan yüzmeyi kazanacak! Tiger dibe çökücektir!"
    "Eğer bu bir savaş alanı olsaydı, Tiger'a oyumu kullanırdım."
    "Tiger'ın hiç şansı yok! Kazanan şimdiden belli!"
    "Bu arada, iş bu duruma geldiğine göre, Takasu-kun kendisini birdenbire önemli bir karar vermek zorunda kalırken buluyor. Neden?"
    "O sadece Ami-chan ve Tiger arasındaki politik çatışmada kurbanlık bir koyun."
    "Yani bu Ami-chan onun hakkında ciddi değil mi demek oluyor?"
    "Tabiiki değil! Ami-chan kazansa bile, büyük ihtimalle Takasu'yu villasına götürmemek için bir yol düşünecektir..."
    "Bence Tiger ve Takasu ciddiler. Ami-chan'a gelince, sonunda benimle beraber olucak."
    "Aptal mısın?"
    "Tabi tabi. Ami-chan 'benim" karım!"
    "Hepiniz istediğiniz kadar hayal kurabilirsiniz!"
    "Ami-chan'ı ben alıcam, çok teşekkürler!"
    "Çoook acıktım ne zaman yemek arası olacak?"
    "Bu savaşa Ami-chan'ın kalbi için katılmak istiyorum, nereye yazılıcam?"
    "Herlkeze: Ami-chan benim, çok üzgünüm çocuklar."
    "'Herkese' mi yazmaya çalışıyorsun?"
    "Haruta'ya: Daha 'herkes' bile yazmayı beceremiyorsun, bundan daha ne kadar aptal olabilirsin?"
    "Haruta'ya: Sadece adam kayırmak için mi buradasın?"
    {Sınıfta bu sessiz fırtına koparken herşeyden habersiz tek kişi Minorin göz kapaklarına göz şekli çizmiş horluyor..XD}
     Aşağıda kızların yazdıklarını da okuyunca iyice kafayı yiyen Ryuuji, Haruta'nın aptallığını düşünürken babasından aldığı korkunç bakışlarından bir tane daha sınıfa fırlatır.
     

    "Takasu-kun korkutucu görünse de, aslında oldukça kararsız. Bu yüzden kullanılıyor (LOL)"
    "Katılıyorum. Takasu-kun = Zavallı çocuk. (LOL)"
    "Ona ne yaparsan yap, sadece ağzını kapatıp kabul ediyor. (LOL)"
    "Öyle görünüyor ki, tasması Tiger tarafından oldukça sıkı bağlanmış. (LOL)"

    Bu kadar da olmaz! dedi Ryuuji. Kızların bana bu kadar alttan baktığını bilmiyordum. Bütün yorumların sonundaki "LOL"ların Ryuuji'nin kalbine bıçak gibi saplandığından bahsetmeye bile gerek yok.

    "Hepinize göstericem kim işe yaramazmış.." dedi Ryuuji ve kalın keçeli kalemini aldı ve büyük harflerle Taiga'nın kolonunun altına ismini yazdı ve üstüne 3000 yen'i de ekledi. Bu nasıl, ha?

    Kaplan ve ejderhaların her zaman bir ekip olduğundan haberleri yok tabi!! Ayrıca Ryuuji'nin kendisi zaten süper bir yüzücüydü. Yeterli vakit olduğuna göre, eğer Taiga'ya özel bir eğitim verirse Ami karşısında büyük bir gelişme göstericeğine inanıyordu.

    "Böylece, bu iddiadaki büyük kazanan ben olucam.." kendi kendine mırıldandıktan sonra daha da sinir bozucu bir şey yapması gerekiyordu, Taiga ile anlaşmak. Kağıdı güzelce uçak şeklinde katladı ve Taiga'ya fırlattı. Bu arada sınıftan biri sessizce nefesini tuttu! Taiga notu okuduktan sonra sadece,

    "Demek öyle..." dedi.

    Pembe dudakları bunu söylerken şeytanca kıvrıldı ve kırmızı diliyle dudaklarını yalarken vahşi bir hayvanın gülümsemesini ortaya çıkardı... Yüzü bile kanla dolmuştu, ve solgun boynu heyecanla titredi.

    O sırada öğretmen tahtaya yazdığı soruyu cevaplayacak birini arıyordu. Taiga ayağa kalktı, rasyonellikten yoksun korkutucu bakışlarlar atan gözleri şimdi etçil bir hayvanın yırtıcı içgüdüleriyle dolmuştu. Vahşi bir şekilde her öğrenciyi taradı.

    Öğretmen titreyerek hala Taiga'dan bir cevap almaya çalışıyordu. Tahtaya doğru sıraların arasında ilerledi. O kanlı gözler şimdi bütün sınıfı şiddetiyle dolduruyordu. "Eekk!" "Özür dilerim.." Merhamet dileyenlerin sesleri ortalıkta yankılandı. Gülümseyerek Ryuuji'nin sırasının yanından geçerken gözleri arkadaşlıklarını doğrularcasına birleşti. Ama bir sonraki saniyede ayağı bir sandalyeye takıldı ve eğer Ryuuji eteğinden yakalamasıydı neredeyse düşücekti. Ama Taiga gülümsemeye devam etti ve aldırış etmedi. Tahtaya doğru yürürken bir kez daha ayağı takıldı ve aynı gülümsemeyle tekrar doğruldu... "Böyle bir durumda bile sakarlığını asla unutmuyor," diye düşündü Ryuuji. (Bayılıyorum Taiga'nın bu anlarını okumaya!! XD)
    Bu muhteşem an böyle sona ererken Ryuuji ve Taiga havuzda yüzme çalışması sırasında Taiga'yı ellerinden tutarak havuzda ayaklarını çırpmayı öğretmeye çalışır. Birden nasıl annesinin kendisine bisiklet kullanmayı öğretirken onun haberi olmadan ellerini bıraktığını ve kendi başına sürmeyi öğrendiğini hatırlayıp aynı şeyi Taiga'ya yapmaya karar verir. Taiga anında dibe batmaya başlar. Taiga birden öksürerek kafasını çıkarır "Burası da neresi?? Ben kimim!!! Sen kimsin..." Ryuuji, "Harika şimdi de hafızasını kaybetti!" derken, Taiga Ryuuji'ye "hain elini bıraktın di mi?!!!" diye su atmaya başlar.. Ryuuji kendi kendine, "Çok şükür hafızası geldi," derin bir solur alır ama birden, "Bir dk.!! Sen suyun üzerinde duruyorsun!!" "Haa? Ne?! Olamaz!!" Diğer bir deyişle Taiga havuzun ortasında hiç bir yere tutunmadan duruyordur.
    "Vauv! Harika! Yüzebiliyorum!", "Evet bunu kazanabiliriz!" Tam "çak" yapıcakken... "..Neden olduğunu anlamak için bir dahi olmaya gerek yok..." bulu bulu bulu bulu... Poseidon gibi suyun yüzüne çıkan Minorin, Taiga'nın arkasında belirdi. Tek koluyla Taiga'yı taşıyordu.

    "Bu Takasu-kun'un suya düşürdüğü kara-sakarı Taiga mı..? Yoksa bu kara-sakarı Taiga...?" Öyle görünüyor ki Minorin bir süredir Taiga'yı suyun altında destekliyordu. Minori Taiga'yı Ryuuji'ye doğru itti ve ağzından baloncuklar çıkararak Poseidon gibi suya tekrar geri döndü ve yüzdü.

    Onlar havuzun kenarına dönerken, diğerleri tekrar mırıldanmaya başladı, "Bu gidişle başaramayacak.." "Kazanmasına ihtimal yok.." "Yüzmek asla Tiger'ın özelliği değildi zaten.." "Denizkızı Ami-chan'la kıyaslanamaz bile.." (Neden Ryuuji ve Taiga'nın bu kadar sinirlendiğini anlayabiliyor musunuz?)

    Muhteşem Havuz Kavgası...


     

    "Yarın hava nasıl olucak?"
    "Yağmur yağacak gibi görünüyor ve havuz kapalı olucak."
    İkisi de ağızlarını rüyadaymışcasına kapadı ve karanlık gökyüzüne bakarak yüzen simite tutundular.

    "Sanırım... böylesi.. daha iyi.." Taiga oldukça yorgun görünüyordu. Ryuuji ne demek istediğini çok iyi anladı.

    "Öyle söyleme. Kitamura senin için oyunu kullandı!! Bunu duyduğun için mutlu olmalısın değil mi?"

    Taiga'yı motive etmek için bu yolla, Ryuuji tek "kıvılcımı" kullandı, Taiga'nın gözlerindeki hırs ateşini yakabilmeyi umarak...

    "Umm.."

    "Umm da ne şimdi?"

    Taiga dalgın bir şekilde suya bakıyordu. Ryuuji, "Buraya gelmek için o kadar sıkıntı çektik. Kitamura bile bizi destekliyor. Böyle davranman yanlış değil mi?" dedi.

    Taiga cevap vermedi onun yerine gözlerini kapadı, Ryuuji, "artık kazanmakla ilgilenmiyor mu?!" diye düşündü. Farkına bile varmadan Ryuuji sinirlendi. Ami'nin daha önce söylediğini hatırladı; "Üzgünüm ama bunu ciddi bir şekilde kazanmayı düşünüyorum. Ve kazandığımda da yaz tatilini Takasu-kun'la beraber geçirebilmeyi gerçekten istiyorum."

    Birden bire Taiga'nın kaybetme ihtimalini düşündü. Şu halde, zaten şimdiden kaybetmiş görünüyor! Zaten bir kara-sakarı olmanın doğal dezavantaji, Kitamura'nın onu benim için bu kadar çabaladığını görmesini istememesi diğer sebeplerdi. Belki de Taiga kazanmak istemiyordu, ama birdenbire onların tuzağına düşmüştü. Böyle giderse, diye düşündü Ryuuji, Taiga gerçekten kaybedebilir. Eğer gerçekten kaybederse, o zaman ben...

    Birden bire yağmur yağmaya başladı ve büyük şemsiyelerin altına sığındılar onlardan başka herkes gitmişti.

    Yağmur yağarken yemeklerini yiyorlardı. "Herkes yağmurun dinmesini beklemek yerine eve gitmiş gibi görünüyor." dedi Taiga. "Bu onların sorunu. Yağmur biter bitmez, havuzun akıntısız kısmına gidip çalışalım."

    "Eğer üşütürsen bu herşeyin sonu olur, yemeğimiz bitince eve gidelim tamam mı?" diye önerdi Ryuuji, sadece Taiga'nın yorgun yüzünü düşünerek bunu söylemişti.

    "Şimdiden eve mi gidelim? Ama yeterli çalışmadık."

    "Eve gitmeyelim mi? Ama hava soğuyor. Devam etmek istediğine emin misin? Ben de devam etmeni isterim ama.."

    "Evet, devam edicez. Soğuk olsa da.. Tereddütlü olsam da.. bir çok şey hakkında.. Ama yine de elimden gelenin en iyisini yapmak istiyorum." Ryuuji, "Gerçekten ne düşündüğünü anlamak çok zor," diye düşünürken birden, "işte bu! belki de biraz önce Kitamura ile ilgili söylediğim şeyden dolayı çalışmaya karar verdi!" dedi kendi kendine.

    "Haklısın. Kitamura bu biletleri bize verdiğine göre, onun bize olan desteği anlamına geliyor. Eğer böyle ziyan edersek yazdık olur."

    Taiga'nın gözlerini yukarı kaldırdı,

    "Sebep bu değil! Hayır, değil. Bu kadar çabalıyorum çünkü... buna devam etmeye karar verdim çünkü.. Neyse, unut gitsin! senin gibi aptal bir köpeğe açıklamaya çalışmanın bir yararı yok ne de olsa!"

    "Bu da ne demek şimdi?"

    "Hiç bir şey!"

    Ryuuji'nin Taiga'nın neden bu kadar sinirlendiği hakkında hiç bir fikri yoktu.

    "Ben... bununla ilgili kararsız hissediyorum, anlıyor musun? Çünkü.. eğer böyle bir şey için bu kadar çabalarsam Kitamura-kun muhtemelen yine ilişkimizi yanlış anlayacak! Ama, ama.. Çabalamak istiyorum, İstiyorum!! Çünkü.. çünkü sen.."

    Ryuuji ve Taiga'nın gözleri birleşti (no no kissing scene I'm sorry :PPP). Taiga'nın gözleri güçlü bir şekilde bakıyordu. Normalde Ryuuji bu bakışı anında kabul edecekti. Taiga ne derse desin, ne düşünürse düşünsün, her zaman onu nasıl daha iyi hissettireceğini düşünüyor olurdu. Ryuuji'nin Taiga'yı şımartma derecesi neredeyse acınası bir durumdaydı. Çünkü Ryuuji başından beri umutsuz bir şekilde iyi biriydi. Bazen Taiga'yı yemek masasını paylaştığı biri, bir kardeş olarak veya savaşta bir müttefik olarak davranırdı ve Taiga'nın aşırı sakarlığı ve kendisini ifade etmedeki yeteneksizliğini gayet iyi bilirdi.

    Ama şu an, o bakışla yüzleşemiyordu...

    "Seninle hiç bir ilgisi yok!" Taiga bunu dedikten sonra, her zamanki gibi yüzünü çevirdi ve soğuk bir şekilde Ryuuji'ye baktı. Ryuuji daha da sinirlenmişti. Nedenini kendisi de bilmiyordu. Çünkü hava daha da soğumaya başlamıştı? Yoksa yorgundu diye mi? Belki de yemekleri lezzetsizdi? Yoksa o notta yazan utanmaz yorumlar mı gururunu incitmişti?



    Ya da sebep çok daha basit olabilir miydi? Taiga'ya her zaman iyi davranırdı, ama HER SEFERİNDE Taiga, "Ryuuji'nin benimle hiç bir ilgisi yok!" derdi.

    "Ah.. Şimdi anladım! Boşver o zaman! Çalışmayı bırakalım.. nasılsa senin umrunda değil!"

    Belki de bu duyguların hepsi Ryuuji'nin kalbinde zaten gömülü olduğu içindi.

    Ryuuji'nin kaskatı sesini duyan, Taiga'nın gözlerindeki enerji değişti,

    "Bu da ne demek oluyor? Kim demiş umrumda değil? Çalışmak istediğimi söylemedim mi? Eve gitmek istemiyorum devam etmek istiyorum demedim mi?"

    "Kendini zorlama artık, nasılsa umrunda değil değil mi? Eğer öyleyse yarınki yarışı neden iptal etmiyorsun? Bu kadar çabalamanın anlamı ne? Ayrıca, Kitamura'ya beni hiç takmadığını da ispat etmiş olursun! Ben Ami'ye gidip onu gelmesini istemediğimi söylerim. Kushieda da gelmez zaten, eminim böylece mutlu olursun? Hiç bir şey hakkında endişelenmene de gerek kalmayacak, ne kadar güzel değil mi? Yaz boyunca her zaman marketten paket yemek setlerinden alabilirsin, veya Çin lokantasından sipariş verebilirsin!"

    Taiga Ryuuji'ye gözleri öfkeyle dolu bir şekilde baktı,

    "...Şunu bir daha söyle?"

    "Ne dediysem aynen onu demek istedim! Çalışmana gerek yok, ve yarışmak zorunda da değilsin! Mutlu musun şimdi?! Kitamura da villaya gitmeyecek, ve sen de yemeklerini hallettikten sonra geriye düşünecek bir şey kalmıyor?! Benim kiminle nereye gittiğime ne karışmaya ne de engellemeye hiç bir hakkın yok!" (Ryuuji kendini aştı bu noktada...)

    "Evet.. evet, haklısın!"

    Taiga'nın kansız dudaklarından soğuk bir kahkaha çıktı,

    "Yani şimdi gerçek rengini gösteriyorsun öyle mi? Eğer daha önce farketseydim, bir aptal gibi böyle acı çekmek zorunda kalmayacaktım!"

    "Bu da ne demek şimdi?! Kendi rengimi göstermek?"

    "Aslında gitmek istedin değil mi? Kawashima Ami'nin villasına? Güldürme beni! Aslında yazı şirin kızlarla geçirmek istiyorsun, değil mi? Eğer yaz tatilini benimle geçirirsen mahvolacağından bu anlaşılabilir tabii! Eğer bu kadar çok gitmek istiyorduysan, en başından söyleyebilirdin?! Yoksa.. Oh anladım! Beni kullanıyordun değil mi? Kendi kendine söylersen kötü hissedeceğin için, beni bir bahane olarak kullanmaya karar verdin, ve bir de 'Oh, aslında gitmek istemiyorum ama başka seçeneğim yok!' Aptal mısın?"

    "Sen..."

    Nasıl bu hale geldi?! Ryuuji'nin aklı öfkeden kör olmuştu. Neden hergün hava durumunu kontrol ettim? Neden sen suya tekmeler atacaksın diye vaktimi seni çalıştırmak için geçirdim? Buraya niye seninle geldim.. Ve bu küçük kızın böyle bir söylemeye cesareti var?! Kör mü oldun?


    "Ne düşündüğünü GERÇEKTEN anlamıyorum!"

    "O asıl benim söyleyeceğim şey!" Taiga kükredi, ama Ryuuji ne demek istediğini anlamadı. Bu sadece onu daha da sinirlendirdi ve devam etti,


    "Her zaman böylesin! Herzaman! Benim umrunda olmadığını söyleyip, ama aslında, hemen kendi kendine varsayımlara atlayıp benim hatalı olduğumu sayıyorsun! Niye hep böyle olmalısın sanki? Ne yani Kawashima bana sarıldıysa?! Niye ben senin çirkin sözlerine katlanmak zorundayım?!" (Kawashima Ami'nin 5. bölüm sonundaki Ryuuji'yle olan sahnesinden bahsediyor.)

    "Bundan bahsetmek zorunda mıydın şimdi?!"

    Taiga öfkeden delirip masayı devirdi. Şemsiyeyi alıp Ryuuji'ye fırlattı.

    "Neden?! Bana nedenini söyle? Neden anlayamıyorsun? Ben asla o olaya sinirlenmedim! Başından beri bunu söylemiyor muyum? Sadece biraz kızgın hissettim..."

    Pat! Taiga yumruğunu göğsünün üzerine vurdu. Sesi kısılmaya başlamıştı.

    "...benim ne düşündüğümü bildiklerini sanan insanlara sinirlendim. Hepsi bu! Benim Ryuuji'ye sinirlenmem de ne demek böyle?! Ryuuji bana ait demek isteyen bende ne var?! Bu da ne demek?! Ne anlıyorsun ki zaten? Kim benim Ryuuji'yi nasıl gördüğümü nasıl anlayabilir? Her kim anlayabilir ki? Bunu hiç kimseye söylemedim! Ben bile anlamıyorum!"

    Ryuuji sadece Taiga'nın dediklerinin yarısını duydu. Taiga'nın ona fırlattığı şemsiyeden kaçarken çocuk havuzuna düşmüştü.

    "Öhö, öhö.. Ne.. dedin biraz önce?!"

    "Bırakıyorum dedim! Canın nereye istiyorsa gidebilirsin!"

    Ryuuji, Taiga değişme odasına gözlerini ovalayıp koşarken arkasından baktı.

    "Canın isterse, moron!" Böyle söylemesine rağmen, Ryuuji yine de Taiga'nın sakarca ayağının takılıp düşmesini umdu, ve önemli bir şeyi kaybetmesini ve gelip yardımını istemesini.. Bir iç çekip, "Seni aptal!" diyip herşeyin normale dönmesini umdu..

    Sabah Ryuuji, Taiga'ya obento'sunu verirken,

    "Yağmur yağıyor, umarım hava düzelir.." Taiga bir anlığına Ryuuji'ye baktı. Ryuuji, "Eğer düzelirse.. benim için yarışmada yüzeceksin değil mi?" dedi. Huh? Bunu söyledikten sonra başını eğdi şaşkınlıkla. Gerçekten Taiga'nın yarışmasını istiyor muyum? Nasılsa çoktan söylediğime göre... Ama, neden? Çünkü Kawashima ile villasına gitmek istemediğim için mi? Ama en başından reddetseydim daha kolay olmaz mıydı? O zaman sorun bir kerede çözülmüş olacaktı. Beni zorlayamazdı ki. Bunu söylememe rağmen, hayır diyemedim. Neden? Neden sadece reddetmedim, ama onun yerine Taiga'nın onu yenmesini istedim? Çünkü kimse bana sormadan sürüklemiş oldu diye mi? Kimse bana hayır deme şansını vermedi diye mi? Bu yüzden mi bunu bir bahane olarak kullandım ve ne düşündüğümü sormadı ve beni bu duruma zorla dedim? Ben aslında ne düşünüyorum bunun hakkında? 



    Sonunda yarış başladığında ve Taiga kesinlikle Ryuuji'yi asla affetmeyeceğini söylemesine rağmen yarış yerine muhteşem ekipmanıyla gelir ve yerini alır. O kadar simidin altına sakladığı tahta kılıcıyla Ami'nin bikinisini alıp havuzun diğer köşesine fırlatır. Bütün erkekler havuza atlayıp Ami-chan'ın bikinisini yakalamaya çalışırken. Ryuuji, Taiga'nın ayağına kramp girdiğini farkedip havuza atlar. Kargaşa da kafasına yediği bir tekmeyle :p bilincini kaybedip boğulurken Taiga farkeder.

    Ryuuji dibe doğru batarken son gördüğü şey Taiga kocaman yuvarlak gözleriyle ona bakarak kocaman çırpınışlarla etrafında döndüğüydü. Nefesini kaybederken, Taiga'nın sesi daha da uzaklaşmaya başlamıştı.. Ya da hayır, tekrar nefes alabiliyordu. Hareketsiz bedeninin zorla kaldırıldığını hissetti ve yüzme tahtasına konulduğunu. Taiga, "Yardım edin! Kahretsin," diye öksürerek bağırıyordu. Ryuuji'yi tutan küçük el güvenilir göründü, ama kolu tamamen hissizleşmişti ve görüşü gittikçe gidiyordu. Beyin sarsıntısı dedikleri şey bu mu diye düşündü. Sadece ona sarılan ele güvenebildi, başını bile kaldıramadı. Ryuuji tahtanın üzerinden tekrar suya kaydı ve soğuk havuz suyunu yuttu... Boğulmak üzereyken, küçük bir el onu boynundan yakaladı ve çenesinin altından sarıldı. Yavaşça ilerlediğini hissetti. Göz kapaklarını biraz açabildiğinde gördüğü sahne inanılmazdı.. ilk gördüğü şey..

    "ühü.." Taiga ağlıyordu. Ama buna rağmen, Ryuuji'nin boynunu bırakmayacaktı. Kendisi batıcak bile olsa, yine de bitiş noktasına doğru zorla ilerleyen tahtasına çaresizce sarıldı. Bu noktaya gelmesine rağmen hala teslim olmayı kabul etmiyordu. Bir çocuk gibi ağlamasına rağmen yine de savaşmadan bırakmayacaktı.

    Ama yine de arkalarında bir yunus gibi hızla ilerleyen bir şey vardı. Biri, "Niye Takasu, tiger'la yarışıyor?!" diye bağırdı. "Oha! Ami-chan yetişti!" "Takasu, seni..!" "Hadi, Ami-chan!"

    Kim ne derse desin, Ryuuji, sadece yarı baygın bir şekilde cevap veremedi. Yunusun onları geçtiğini biliyordu. Ami sakarca ilerlemeye çalışan tahtayı kolaylıkla geçmişti. "Bitiş noktası! Adalet kazandı!!!" Ami bir şeyler söylemişti sanki.. Ami bunları söylerken aynı anda, tahtaya tutunan küçük el kavrayışını kaybetti. Alkışlar tam susmuşkan tekrar başladı. Biri, "Takasu ve tiger boğuluyor mu?" dedi.

    Evet.

    Boğuluyoruz.

    Veya doğruyu söylemek gerekirse... bileği öncekinden daha da çok acıyan Taiga gücünün kalan son gramını da kullanarak Ryuuji'yi tahtanın üzerine yerleştirmiş dibe doğru batıyordu.

    "OLAMAZ?!" Ami bağırdı. Muscle Kuro (Beden E. öğretmenleri) suya daldı ve krizi önledi.

    Taiga acıyla öksürüyordu, yanında Ryuuji hala yarı baygın bir şekilde yatıyordu.

    "Takasu iyi mi?"

    "Hala nefes alıyor!"

    "İyi, onu kliniğe taşıyalım!"

    Hayır, Ben iyiyim.. Ciğerlerim nihayet biraz temiz oksijen çekti, bulanık aklım yerine geliyor. Ryuuji dirseğini kaldırıp bunları söylemek istedi...

    "ONA DOKUNMAYIN!!!"

    Hafifçe açılan gözleriyle, beklemediği bir şey gördü - Taiga gözleri kıpkırmızı saçları havaya kalkmış Ryuuji'nin üstünde tehdit eden bir kaplan gibi duruyordu.

    "Aptallar, aptallar, aptallar! HEPİNİZ APTALSINIZ!!! Neden farketmediniz? Neden kimse yardıma gelmedi? Yaklaşmayın aptallar! aptallar! APTALLAR!!! Defolun!! Nefret ediyorum sizden!! Gidin, Defolun!! DEFOLUN MORONLAR!!!"

    Öfkeden gözü dönmüştü. Kasları Muscle Kuro'nun kaslarıyla kıyaslanamasa da, Muscle Kuro geri çekilmişti, kaplan olarak bilinen kızın öfkeden gözü dönmüştü.

    "AAARRRGGGGGGHHHHHH!!!!" vahşi bir hayvan gibi sinirli bir kükremeden sonra ağlayarak bağırdı,

    "RYUUJI BENİM!!!! KİMSE ONA DOKUNMASIN!!!!!"

    2-C sınıfının öğrencileri sessizliğe gömüldü. "...Hmmm..? Eh...?" Taiga söylediğinin ne anlama geldiğini sonunda farketti...

    Bırakın biraz daha böyle kalayım! Ryuuji düşünmekten vazgeçti ve bütün düşüncelerini atarak gözlerini sıkıca kapadı. Ama Ryuuji tamamen baygın taklidi yapamadı, çünkü gülümsüyordu. Mutluyum, diye düşündü.

    Taiga'nın öyle bağırdığını duyduğum için çok mutluyum. Ve.. evet, her zaman mutluydum... İster Taiga elimi tutarken ister arkama saklanırken... Ve ya benim Ami'nin villasına gitmemi istemezken.. veya yağmur yağsa bile çalışıcam derken... Ami bana sarılırken gördüğünde sinirlendiğinde de.. Şimdiye kadar farkına varamamış olsam da, herşeyden daha da mutluluk vericiydi. Taiga umrunda olmadığını söylediğinde çok sinirlendim ve kavga ettim. Ama şimdi, sonunda gülümseyebilirim. Mutlu olmalısın demiştin değil mi Taiga? Mutluyum.. Başından beri, her zaman...

    (aaawww >______<......... sanıyorsunuz ki Ryuuji anladı Taiga'yı sevdiğini??? Hayır tabiiki.. o zaman kitap biter :P) Ryuuji, Taiga'ya bağırdığında haksız mıydı? Haklıydı bence ama annesinin de dediği gibi Taiga böyle biri, düşündüğünün tersini söylüyor. Havuzun kenarına geldiğinde, "Buraya senin için değil o aptal chihuahua'nın aptal bikinisine sinir olduğum için geldim!" diye bağırabiliyor. Vol 03'le Taiga'yı, Toradora'yı, Ryuuji'yi bir kez daha sevdim. Bu seri neden en iyi Romantik-Komedi dalında ödül almış daha iyi anlıyorum. Bu arada, Inko-chan'ın acı hikayesi de anime'de atlandı. Taiga, Ami'yi Ryuuji'nin üstünde gördükten sonra Inko-chan'ın kafesine eğilip saatlerce zavallı hayvana o muhteşem bakışlarıyla baktı, yemek yedi, konuştu (neler söyledi Allah bilir... XD).. Sonunda zavallı Inko-chan kalan son tüylerini de dökerek psikolojik şokla bayıldı. Ryuuji ve Taiga aceleyle Inko-chan'ı veterinere götürüp bir de orada bir saat kavga ettiler. Bu kadar kargaşayı animeye aktarmak zordur gerçi ama insan görmek istiyor. Minorin'in Poseidon sahnesini bekledim en azından.. Tenori Taiga bir numara yine de (>___<)!!

    8 Aralık 2008 Pazartesi

    Yeni FullMetal Alchemist TV Serisi Nisan'da..

    {Hmm.. Çekimler başlamış..XD}

    FullMetal Alchemist'in 2009'un Nisan ayında ikinci bir sezona başlayacağı açıklandı. İlk sezonu acaib bir sevgiyle seyretmiş ama filmi beğenmemiş biri olarak ikinci sezonu heyecanlan bekliyorum. Mangasını henüz okumadım.. Belki de hiç okumayacağım bilemiyorum.. Resmi sitesinde bir teaser'da; "Yeni eğitim.. fullmetal bir yapay kol, zırhtan bir vücut... kardeşlerin yolculuğu başlıyor. Fullmetal Alchemist: Nisan 2009 Training. Bu avucun içinde, umut mu yoksa umutsuzluk mu var?" diyor..muş.

    İlk sezon anime manga'dan kopup değişmiş diyorlardır. Kardeşlerin yolculuğu başlıyor dediğine göre acaba bu alternatif bir anlatımla manganın tam bir uyarlaması mı olacak? Yoksa tamamen farklı bir alternatif anlatım mı olacak? (@_@) Devam olsa sanırım Roy Mustang'ın eyepatch'i olurdu. Roy Mustang demişken (^_^) özlemiştim..

    12 Aralık'da manganın yayımlandığı dergide bu sezon hakkında daha fazla bilgi verileceği ve bir de poster yayımlanacağı söyleniyor.

    Teaser'ı seyretmek isteyenler; http://www.hagaren.jp

    Roy Mustang Bonus;

    Kin-iro no Corda - La Corda D'oro ~ Secondo Passo~ "doki"~HOTBISHIES~"doki"

    "Full Fangirl Mode On:"

    Önümüzdeki bahar çok sıcak geçicek..
    Kin'iro no Corda'ya ikinci bir sezon geleceği haberinden beri iki gündür "kya(>_<)kya" şeklinde dolaşıyorum. Öncelik haber ikinci bir sezon gelebileceği şeklindeydi sonradan Mart ayında bir "TV Special" yayımlanacağı kesinleşti. Yani ikinci bir sezon sayılmasa da sanırım bir kaç bölümlük kısa bir seri olacak. Mangayı takip ettiğim kadarıyla yeni karakterler :bishieler: katıldı. Her ne kadar Tsukimori Len-kun en favorim olsa da yeni karakter Aoi Kaji-kun Len'in tahtını sallayabilir. Zaten... zaten... Len...

    Bu post Len ve Kaji'nin resimlerine bakmaktan biticek mi çok merak ediyorum (*.*). Manga ilk sezonda kaldığı yerden devam ediyor. 1. sezondaki "Concours" sona erdikten sonra tipik shoujo kızımız Hino inatçılığı ve olağanlığıyla bir bishie mıknatısı olarak hayatına devam ederken kemanını da geliştirmeyi ihmal etmiyor. Ousaki Sempai'den kendisine ders vermesini rica ediyor. Bu arada okula yeni bir transfer öğrenci geliyor (tenkousei); Aoi Kaji-kun öhöm.

    Yo!
    Kaji-kun (*___*) sadece ve sadece Hino'ya yakın olabilmek için aynı okula transfer olur (japon okullarında "bullying" olayını neden uyguladıklarını şu an hissediyorum :p). Tsukimori ve Shimizu özel bir eğitim kampına çağırılırlar. Hino, Kaji ve Tsuchiura da gizlice kampa gelirler. Hino orada "Concours" günlerini ne kadar özlediğini ve Tsukimori ile arasında ne kadar büyük bir mesafe olduğunu farkeder.

    {OMG! (>.<) Kaji-kun ve Yunoki Sempai, Hino için kavga ediyor!!! Damn you Hino! Bu arada Kaji, Yunoki sempai ile ilk karşılaşmasında gizlediği bir tarafı olduğunu anlıyor.}

    Hino bundan sonra daha çok azimle kemanı üzerine yoğunlaşıyor ve birgün okula yeni bir öğretmen geleceğini öğreniyor. Dahası Tsukimori Len'in eski öğretmeni olduğunu ve Len'in hakkında çok yetenekli bir öğretmen (Zaoyuni Sensei) olduğunu söylediğini duyunca ne olursa olsun ondan ders almaya çalışıyor. Zaoyuni Sensei ise Hino'ya uzun süre hayır dedikten sonra eğer yeni düzenlenen "Concours"da bir derece almayı başarırsa onu derslerine kabul edeceğini söylüyor..

    Tsukimori Len spoiler'ını okumak isteyenler tıklayabilir..(~_~)



    {Noooooooo!!!!!! Len gidicek mi?!!! (T_T)}
    Manganın henüz ilk bölümlerinde ortaya çıksa da havasını bozmamak için spoiler olarak yazmak istedim.. Len yurtdışında eğitim almak istediğini söylüyor ama Hino'nun bu haberi duymasını istemiyor... Hino ne zaman duyacak haberim yok ama ondan başka herkes biliyor sanırım Hihara sempai ağzından kaçıracak gibi duruyor (^_^). Len bu aralar Hino'ya olan duygularının farkında görünüyor ama her hangi bir girişim de bulunmuyor (gideceği için belki de)... Zaoyuni Sensei'nin şartını duyunca Hino'ya özel olarak ders vereceğini söylüyor. Son bölüm itibariyle.. Kya "özel ders" XD.. Hino bir dereceye girmeyi başarabilecek mi? Bu TV Special Len'in yurtdışına gitmesiyle mi sona erecek.. Yoksa Hino'da onunla beraber gidecek mi? (@_@) Mart ayına ne kadar kaldı??


    Spoiler'ı söyledikten sonra nasıl rahatladığımı tarif edemem :P. Bu arada resimlerin çoğu Kin'iro no Corda 2 PS Oyunundan.. Bazılarını buradan aldım devamını görmek isteyenler Picasa'daki bu albüme bakabilirler.

    {Stalker'lık yapıp Kaji-kun voleybol oynarken bu resmi sadık fangirller için çektim! XD}




    {Buradaki çizime ve Len'in üstündeki kedi kulaklı sweatshirt'lü haline karşı koyamadım. Bu Len'in boydan posterini istiyorum (>_<)}
    Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

    Kategoriler

    Anime (103) shounen (58) Komedi (33) Manga (29) dram (28) aksiyon (26) Slice of Life (23) doğaüstü (18) Bleach (16) Haber (16) shoujo (16) düşlem (13) gizem (13) Nichijou (11) Seinen (10) macera (10) korku (9) Kyoto Animation (8) Zombie Loan (8) Light Novel (7) Müzik (7) OST (7) bilim kurgu (6) kış 2012 (5) Binchou-tan (4) Harem (4) Kyou Kara Maoh (4) Natsume Yuujinchou (4) ToraDora (4) froth-bite (4) mecha (4) Ecchi (3) Puella Magi Madoka Magica (3) Shakugan no Shana II (3) Tarihi (3) hayao miyazaki (3) mahou shoujo (3) Baka to Test (2) Danshi Koukousei no Nichijou (2) Fangirling (2) Ika Musume (2) Kurenai (2) Kurogane no Linebarrel (2) Maria+Holic (2) OVA (2) Shugo Chara (2) Skip Beat (2) Takvim (2) Tegami Bachi (2) Toshokan Sensou (2) bishounen (2) ef - a tale of memories (2) isao takahata (2) psikolojik (2) rinne no lagrange (2) studio ghibli (2) AAA (1) Adarushan no Hanayome (1) Akagami no Shirayuki Hime (1) Akikan (1) Akuma to Dolce (1) Allison to Lillia (1) Anket (1) Ashita no Yoichi (1) Azumanga Daioh (1) Baby Princess (1) Birdy the Mighty (1) Bokura Wa Itsumo (1) Chi's Sweet Home (1) Double Arts (1) Eensy Weensy Monster (1) Freedom (1) Fullmetal Alchemist (1) Genji Monogatari Sennenki (1) Genshiken (1) Gosick (1) Hakushaku to Yousei (1) Hana to Akuma (1) Hetalia Axis Powers (1) Hidamari Sketch (1) Honey Hunt (1) Hoshi wa Utau (1) Inuyasha (1) Itazura na Kiss (1) Junk Town (1) Kamisama Dolls (1) Kemono no Souja Erin (1) Kigeki (1) Kiniro no Corda (1) Koibana Koiseyo Hanabi (1) Konnichiwa Anne (1) Koukaku no Regios (1) Kurokami (1) Kuroshitsuji (1) Kyou Koi wo Hajimemasu (1) Kyousogiga (1) Last Exile (1) Lovely Complex (1) Mahou Tsukai ni Taisetsu na Koto - Natsu no Sora (1) Maria-sama ga Miteru (1) Muv-Luv (1) Nodame Cantabile (1) Number (1) Nurarihyon no Mago (1) OAV (1) ONA (1) Otoyomegatari (1) Planetes (1) Psyren (1) RideBack (1) Romantik (1) Sangatsu no Lion (1) Sekai Meisaku Gekijou (1) Sekirei (1) Shout (1) Shuhei Kita (1) Sket Dance (1) Soul Eater (1) Sousei no Aquarion (1) Special A (1) Stranger - Mukou Hadan (1) Viper's Creed (1) Wallpaper (1) White Album (1) Z-Mazinger (1) Zettai Heiwa Daisakusen (1) a channel (1) ame to shoujo to watashi no tegami (1) anemone (1) aniplex (1) another (1) arete hime (1) askeri (1) detective conan (1) figür (1) flcl (1) fruits basket (1) fumiko no kokuhaku (1) fushigi yuugi (1) gainax (1) ghibli müzesi (1) goro miyazaki (1) hiiro no kakera (1) iblard jikan (1) inoue naohisa (1) inu x boku SS (1) japonya (1) josei (1) kill me baby (1) koisento (1) lucky star (1) mashiro no oto (1) mimi wo sumaseba (1) monster (1) neon genesis evangelion (1) out of sight (1) oyun (1) recorder to randoseru (1) sayonara zetsubou sensei (1) seiyuu (1) shaft (1) shitsuren chocolatier (1) sinema (1) smut (1) sora no woto (1) the pillows (1) tokyo (1) tokyo marble chocolate (1) un-go (1) vinland saga (1) watashi ni xx shinasai (1) yamanade (1) yuki kajiura (1) zero no tsukaima (1)