14 Aralık 2008 Pazar

Toradora! ~ Aptal Bikini, Mini-Kaplan'a karşı!! Hepsi sadece bir ejderha için..

Aniyoshi Toradora!'yı bir kaç bölümden geriden sunsa da bu benim işime geliyor çünkü romanı okuyup ondan sonra bölümü seyretmek istiyorum. Sonra aradaki 7 farkı buluyorum (^.^). Bu yazıyı Toradora!'yı mahvediyorlar kitapla aynı animeye uyarlamıyorlar diye sızlanmak için yazmıyorum bölüm 7 ve 8 bence gayet güzel uyarlanmıştı ve keyifle seyrettim ama havuz sahnesindeki kesintilerden dolayı biraz sinir oldum, Taiga o kadar simiti ve kolluğu tahta kılıcını gizlemek için takmıştı ve o kollukları fırlatıp kılıçla saldırmıştı Ami-chan'a.. sonra nerede Taiga'nın bir elinde tahta kılıçla o tahtanın üzerinde yüzmesi? Bütün erkeklerin Ami-chan'ın bikinisini yakalamak için havuza atlamaları?! Ami-chan'ın "stay away stay away bastards!!" diye onlara bağırması? Sonra Ryuuji'ye dönüp, "heh hee bakmak ister misin?" diye göz kırpması?!!(hasta manyak kız :P) Taiga'nın Ryuuji'nin boğulduğunu görünce bir yandan Ryuuji'yi taşıyıp bir yandan yüzme tahtasıyla yüzmeye çalışması, artık kramp giren ayağının acısına dayanamayıp son gücüyle Ryuuji'yi tahtanın üzerine koyup kendi boğulmaya başlaması.. Kesinlikle roman'daki en güzel bölümlerdendi.. yani okumayanlar için diyorum Taiga bu kadar şey yaptı Ryuuji için te hee (*.*)...

Bu neredeyse en kargaşalı sahneyi animeye uyarlarken kesilen diyalogları ve sahneleri sadece Taiga hayranlarına Tenori Taiga'yı daha fazla anlatmak için yazıyorum. Evet biliyorum çok uzun oldu.. Devamını Okuyun...'a tıkladıktan sonra ne demek istediğimi anlayacaksınız uzun derken... Ama animede seyrederken Ryuuji'nin aslında neler düşündüğü, havuzda neler düşünerek kavga ettiği doğal olarak animede tam olarak yoktu. Ryuuji ilk defa Taiga'ya sinirlendi, ilk defa kapris yaptı. Toradora! Light Novel Vol 03 Chapter 4-5 bazı kısımları animede tam gösterilmeyen veya benim sevdiğim anları Baka-Tsuki'nin ingilizce çevirisinden Türkçe'ye çevirdim. Biraz Spitz dinleyerek arada eşlik ederek oraya buraya bakınarak bir altı saat sürdü T_T. Belki Light Novel'a karşı biraz daha ilgi çekmiş olurum umuduyla yaptım biraz da...

Taiga ve Ami-chan arasındaki iddia'dan sonra derste, Ryuji yanlışlıkla gelen notu üzerinde 2-C sınıfındaki herkese yazdığı için açar.

"1. Takasu Kupası! Ami-chan Tenori Taiga'ya karşı. Kişi başına 500 yen iddia! Not: Bu notu aşağıdaki kişilerin dışında sınıftaki herkese gezdirin: Ami-chan, Tiger, Takasu ve Hakem Kushieda."
Ryuji notu okuduktan sonra bütün sınıfa muhteşem gözleriyle bakar. "Biraz fazla olmuyorlar mı? Kendilerini ilgilendirmiyor diye bunu bir şova çeviriyorlar!?" Not üzerinde bir sürü imza vardı. Kağıdın üzerine çizilmiş boydan bir çizgide bir taraf Ami-chan'a diğer taraf ise Tiger'a aitti. Herkes ismini Ami-chan'ın sırasına yazmıştı ve Taiga'nın tarafı tamamen boştu. Herkes kendi fikrini de yazmayı ihmal etmemişti;

"İddiaya girmeye ne gerek var ki?"
"Tabiiki Ami-chan yüzmeyi kazanacak! Tiger dibe çökücektir!"
"Eğer bu bir savaş alanı olsaydı, Tiger'a oyumu kullanırdım."
"Tiger'ın hiç şansı yok! Kazanan şimdiden belli!"
"Bu arada, iş bu duruma geldiğine göre, Takasu-kun kendisini birdenbire önemli bir karar vermek zorunda kalırken buluyor. Neden?"
"O sadece Ami-chan ve Tiger arasındaki politik çatışmada kurbanlık bir koyun."
"Yani bu Ami-chan onun hakkında ciddi değil mi demek oluyor?"
"Tabiiki değil! Ami-chan kazansa bile, büyük ihtimalle Takasu'yu villasına götürmemek için bir yol düşünecektir..."
"Bence Tiger ve Takasu ciddiler. Ami-chan'a gelince, sonunda benimle beraber olucak."
"Aptal mısın?"
"Tabi tabi. Ami-chan 'benim" karım!"
"Hepiniz istediğiniz kadar hayal kurabilirsiniz!"
"Ami-chan'ı ben alıcam, çok teşekkürler!"
"Çoook acıktım ne zaman yemek arası olacak?"
"Bu savaşa Ami-chan'ın kalbi için katılmak istiyorum, nereye yazılıcam?"
"Herlkeze: Ami-chan benim, çok üzgünüm çocuklar."
"'Herkese' mi yazmaya çalışıyorsun?"
"Haruta'ya: Daha 'herkes' bile yazmayı beceremiyorsun, bundan daha ne kadar aptal olabilirsin?"
"Haruta'ya: Sadece adam kayırmak için mi buradasın?"
{Sınıfta bu sessiz fırtına koparken herşeyden habersiz tek kişi Minorin göz kapaklarına göz şekli çizmiş horluyor..XD}
 Aşağıda kızların yazdıklarını da okuyunca iyice kafayı yiyen Ryuuji, Haruta'nın aptallığını düşünürken babasından aldığı korkunç bakışlarından bir tane daha sınıfa fırlatır.
 

"Takasu-kun korkutucu görünse de, aslında oldukça kararsız. Bu yüzden kullanılıyor (LOL)"
"Katılıyorum. Takasu-kun = Zavallı çocuk. (LOL)"
"Ona ne yaparsan yap, sadece ağzını kapatıp kabul ediyor. (LOL)"
"Öyle görünüyor ki, tasması Tiger tarafından oldukça sıkı bağlanmış. (LOL)"

Bu kadar da olmaz! dedi Ryuuji. Kızların bana bu kadar alttan baktığını bilmiyordum. Bütün yorumların sonundaki "LOL"ların Ryuuji'nin kalbine bıçak gibi saplandığından bahsetmeye bile gerek yok.

"Hepinize göstericem kim işe yaramazmış.." dedi Ryuuji ve kalın keçeli kalemini aldı ve büyük harflerle Taiga'nın kolonunun altına ismini yazdı ve üstüne 3000 yen'i de ekledi. Bu nasıl, ha?

Kaplan ve ejderhaların her zaman bir ekip olduğundan haberleri yok tabi!! Ayrıca Ryuuji'nin kendisi zaten süper bir yüzücüydü. Yeterli vakit olduğuna göre, eğer Taiga'ya özel bir eğitim verirse Ami karşısında büyük bir gelişme göstericeğine inanıyordu.

"Böylece, bu iddiadaki büyük kazanan ben olucam.." kendi kendine mırıldandıktan sonra daha da sinir bozucu bir şey yapması gerekiyordu, Taiga ile anlaşmak. Kağıdı güzelce uçak şeklinde katladı ve Taiga'ya fırlattı. Bu arada sınıftan biri sessizce nefesini tuttu! Taiga notu okuduktan sonra sadece,

"Demek öyle..." dedi.

Pembe dudakları bunu söylerken şeytanca kıvrıldı ve kırmızı diliyle dudaklarını yalarken vahşi bir hayvanın gülümsemesini ortaya çıkardı... Yüzü bile kanla dolmuştu, ve solgun boynu heyecanla titredi.

O sırada öğretmen tahtaya yazdığı soruyu cevaplayacak birini arıyordu. Taiga ayağa kalktı, rasyonellikten yoksun korkutucu bakışlarlar atan gözleri şimdi etçil bir hayvanın yırtıcı içgüdüleriyle dolmuştu. Vahşi bir şekilde her öğrenciyi taradı.

Öğretmen titreyerek hala Taiga'dan bir cevap almaya çalışıyordu. Tahtaya doğru sıraların arasında ilerledi. O kanlı gözler şimdi bütün sınıfı şiddetiyle dolduruyordu. "Eekk!" "Özür dilerim.." Merhamet dileyenlerin sesleri ortalıkta yankılandı. Gülümseyerek Ryuuji'nin sırasının yanından geçerken gözleri arkadaşlıklarını doğrularcasına birleşti. Ama bir sonraki saniyede ayağı bir sandalyeye takıldı ve eğer Ryuuji eteğinden yakalamasıydı neredeyse düşücekti. Ama Taiga gülümsemeye devam etti ve aldırış etmedi. Tahtaya doğru yürürken bir kez daha ayağı takıldı ve aynı gülümsemeyle tekrar doğruldu... "Böyle bir durumda bile sakarlığını asla unutmuyor," diye düşündü Ryuuji. (Bayılıyorum Taiga'nın bu anlarını okumaya!! XD)
Bu muhteşem an böyle sona ererken Ryuuji ve Taiga havuzda yüzme çalışması sırasında Taiga'yı ellerinden tutarak havuzda ayaklarını çırpmayı öğretmeye çalışır. Birden nasıl annesinin kendisine bisiklet kullanmayı öğretirken onun haberi olmadan ellerini bıraktığını ve kendi başına sürmeyi öğrendiğini hatırlayıp aynı şeyi Taiga'ya yapmaya karar verir. Taiga anında dibe batmaya başlar. Taiga birden öksürerek kafasını çıkarır "Burası da neresi?? Ben kimim!!! Sen kimsin..." Ryuuji, "Harika şimdi de hafızasını kaybetti!" derken, Taiga Ryuuji'ye "hain elini bıraktın di mi?!!!" diye su atmaya başlar.. Ryuuji kendi kendine, "Çok şükür hafızası geldi," derin bir solur alır ama birden, "Bir dk.!! Sen suyun üzerinde duruyorsun!!" "Haa? Ne?! Olamaz!!" Diğer bir deyişle Taiga havuzun ortasında hiç bir yere tutunmadan duruyordur.
"Vauv! Harika! Yüzebiliyorum!", "Evet bunu kazanabiliriz!" Tam "çak" yapıcakken... "..Neden olduğunu anlamak için bir dahi olmaya gerek yok..." bulu bulu bulu bulu... Poseidon gibi suyun yüzüne çıkan Minorin, Taiga'nın arkasında belirdi. Tek koluyla Taiga'yı taşıyordu.

"Bu Takasu-kun'un suya düşürdüğü kara-sakarı Taiga mı..? Yoksa bu kara-sakarı Taiga...?" Öyle görünüyor ki Minorin bir süredir Taiga'yı suyun altında destekliyordu. Minori Taiga'yı Ryuuji'ye doğru itti ve ağzından baloncuklar çıkararak Poseidon gibi suya tekrar geri döndü ve yüzdü.

Onlar havuzun kenarına dönerken, diğerleri tekrar mırıldanmaya başladı, "Bu gidişle başaramayacak.." "Kazanmasına ihtimal yok.." "Yüzmek asla Tiger'ın özelliği değildi zaten.." "Denizkızı Ami-chan'la kıyaslanamaz bile.." (Neden Ryuuji ve Taiga'nın bu kadar sinirlendiğini anlayabiliyor musunuz?)

Muhteşem Havuz Kavgası...


 

"Yarın hava nasıl olucak?"
"Yağmur yağacak gibi görünüyor ve havuz kapalı olucak."
İkisi de ağızlarını rüyadaymışcasına kapadı ve karanlık gökyüzüne bakarak yüzen simite tutundular.

"Sanırım... böylesi.. daha iyi.." Taiga oldukça yorgun görünüyordu. Ryuuji ne demek istediğini çok iyi anladı.

"Öyle söyleme. Kitamura senin için oyunu kullandı!! Bunu duyduğun için mutlu olmalısın değil mi?"

Taiga'yı motive etmek için bu yolla, Ryuuji tek "kıvılcımı" kullandı, Taiga'nın gözlerindeki hırs ateşini yakabilmeyi umarak...

"Umm.."

"Umm da ne şimdi?"

Taiga dalgın bir şekilde suya bakıyordu. Ryuuji, "Buraya gelmek için o kadar sıkıntı çektik. Kitamura bile bizi destekliyor. Böyle davranman yanlış değil mi?" dedi.

Taiga cevap vermedi onun yerine gözlerini kapadı, Ryuuji, "artık kazanmakla ilgilenmiyor mu?!" diye düşündü. Farkına bile varmadan Ryuuji sinirlendi. Ami'nin daha önce söylediğini hatırladı; "Üzgünüm ama bunu ciddi bir şekilde kazanmayı düşünüyorum. Ve kazandığımda da yaz tatilini Takasu-kun'la beraber geçirebilmeyi gerçekten istiyorum."

Birden bire Taiga'nın kaybetme ihtimalini düşündü. Şu halde, zaten şimdiden kaybetmiş görünüyor! Zaten bir kara-sakarı olmanın doğal dezavantaji, Kitamura'nın onu benim için bu kadar çabaladığını görmesini istememesi diğer sebeplerdi. Belki de Taiga kazanmak istemiyordu, ama birdenbire onların tuzağına düşmüştü. Böyle giderse, diye düşündü Ryuuji, Taiga gerçekten kaybedebilir. Eğer gerçekten kaybederse, o zaman ben...

Birden bire yağmur yağmaya başladı ve büyük şemsiyelerin altına sığındılar onlardan başka herkes gitmişti.

Yağmur yağarken yemeklerini yiyorlardı. "Herkes yağmurun dinmesini beklemek yerine eve gitmiş gibi görünüyor." dedi Taiga. "Bu onların sorunu. Yağmur biter bitmez, havuzun akıntısız kısmına gidip çalışalım."

"Eğer üşütürsen bu herşeyin sonu olur, yemeğimiz bitince eve gidelim tamam mı?" diye önerdi Ryuuji, sadece Taiga'nın yorgun yüzünü düşünerek bunu söylemişti.

"Şimdiden eve mi gidelim? Ama yeterli çalışmadık."

"Eve gitmeyelim mi? Ama hava soğuyor. Devam etmek istediğine emin misin? Ben de devam etmeni isterim ama.."

"Evet, devam edicez. Soğuk olsa da.. Tereddütlü olsam da.. bir çok şey hakkında.. Ama yine de elimden gelenin en iyisini yapmak istiyorum." Ryuuji, "Gerçekten ne düşündüğünü anlamak çok zor," diye düşünürken birden, "işte bu! belki de biraz önce Kitamura ile ilgili söylediğim şeyden dolayı çalışmaya karar verdi!" dedi kendi kendine.

"Haklısın. Kitamura bu biletleri bize verdiğine göre, onun bize olan desteği anlamına geliyor. Eğer böyle ziyan edersek yazdık olur."

Taiga'nın gözlerini yukarı kaldırdı,

"Sebep bu değil! Hayır, değil. Bu kadar çabalıyorum çünkü... buna devam etmeye karar verdim çünkü.. Neyse, unut gitsin! senin gibi aptal bir köpeğe açıklamaya çalışmanın bir yararı yok ne de olsa!"

"Bu da ne demek şimdi?"

"Hiç bir şey!"

Ryuuji'nin Taiga'nın neden bu kadar sinirlendiği hakkında hiç bir fikri yoktu.

"Ben... bununla ilgili kararsız hissediyorum, anlıyor musun? Çünkü.. eğer böyle bir şey için bu kadar çabalarsam Kitamura-kun muhtemelen yine ilişkimizi yanlış anlayacak! Ama, ama.. Çabalamak istiyorum, İstiyorum!! Çünkü.. çünkü sen.."

Ryuuji ve Taiga'nın gözleri birleşti (no no kissing scene I'm sorry :PPP). Taiga'nın gözleri güçlü bir şekilde bakıyordu. Normalde Ryuuji bu bakışı anında kabul edecekti. Taiga ne derse desin, ne düşünürse düşünsün, her zaman onu nasıl daha iyi hissettireceğini düşünüyor olurdu. Ryuuji'nin Taiga'yı şımartma derecesi neredeyse acınası bir durumdaydı. Çünkü Ryuuji başından beri umutsuz bir şekilde iyi biriydi. Bazen Taiga'yı yemek masasını paylaştığı biri, bir kardeş olarak veya savaşta bir müttefik olarak davranırdı ve Taiga'nın aşırı sakarlığı ve kendisini ifade etmedeki yeteneksizliğini gayet iyi bilirdi.

Ama şu an, o bakışla yüzleşemiyordu...

"Seninle hiç bir ilgisi yok!" Taiga bunu dedikten sonra, her zamanki gibi yüzünü çevirdi ve soğuk bir şekilde Ryuuji'ye baktı. Ryuuji daha da sinirlenmişti. Nedenini kendisi de bilmiyordu. Çünkü hava daha da soğumaya başlamıştı? Yoksa yorgundu diye mi? Belki de yemekleri lezzetsizdi? Yoksa o notta yazan utanmaz yorumlar mı gururunu incitmişti?



Ya da sebep çok daha basit olabilir miydi? Taiga'ya her zaman iyi davranırdı, ama HER SEFERİNDE Taiga, "Ryuuji'nin benimle hiç bir ilgisi yok!" derdi.

"Ah.. Şimdi anladım! Boşver o zaman! Çalışmayı bırakalım.. nasılsa senin umrunda değil!"

Belki de bu duyguların hepsi Ryuuji'nin kalbinde zaten gömülü olduğu içindi.

Ryuuji'nin kaskatı sesini duyan, Taiga'nın gözlerindeki enerji değişti,

"Bu da ne demek oluyor? Kim demiş umrumda değil? Çalışmak istediğimi söylemedim mi? Eve gitmek istemiyorum devam etmek istiyorum demedim mi?"

"Kendini zorlama artık, nasılsa umrunda değil değil mi? Eğer öyleyse yarınki yarışı neden iptal etmiyorsun? Bu kadar çabalamanın anlamı ne? Ayrıca, Kitamura'ya beni hiç takmadığını da ispat etmiş olursun! Ben Ami'ye gidip onu gelmesini istemediğimi söylerim. Kushieda da gelmez zaten, eminim böylece mutlu olursun? Hiç bir şey hakkında endişelenmene de gerek kalmayacak, ne kadar güzel değil mi? Yaz boyunca her zaman marketten paket yemek setlerinden alabilirsin, veya Çin lokantasından sipariş verebilirsin!"

Taiga Ryuuji'ye gözleri öfkeyle dolu bir şekilde baktı,

"...Şunu bir daha söyle?"

"Ne dediysem aynen onu demek istedim! Çalışmana gerek yok, ve yarışmak zorunda da değilsin! Mutlu musun şimdi?! Kitamura da villaya gitmeyecek, ve sen de yemeklerini hallettikten sonra geriye düşünecek bir şey kalmıyor?! Benim kiminle nereye gittiğime ne karışmaya ne de engellemeye hiç bir hakkın yok!" (Ryuuji kendini aştı bu noktada...)

"Evet.. evet, haklısın!"

Taiga'nın kansız dudaklarından soğuk bir kahkaha çıktı,

"Yani şimdi gerçek rengini gösteriyorsun öyle mi? Eğer daha önce farketseydim, bir aptal gibi böyle acı çekmek zorunda kalmayacaktım!"

"Bu da ne demek şimdi?! Kendi rengimi göstermek?"

"Aslında gitmek istedin değil mi? Kawashima Ami'nin villasına? Güldürme beni! Aslında yazı şirin kızlarla geçirmek istiyorsun, değil mi? Eğer yaz tatilini benimle geçirirsen mahvolacağından bu anlaşılabilir tabii! Eğer bu kadar çok gitmek istiyorduysan, en başından söyleyebilirdin?! Yoksa.. Oh anladım! Beni kullanıyordun değil mi? Kendi kendine söylersen kötü hissedeceğin için, beni bir bahane olarak kullanmaya karar verdin, ve bir de 'Oh, aslında gitmek istemiyorum ama başka seçeneğim yok!' Aptal mısın?"

"Sen..."

Nasıl bu hale geldi?! Ryuuji'nin aklı öfkeden kör olmuştu. Neden hergün hava durumunu kontrol ettim? Neden sen suya tekmeler atacaksın diye vaktimi seni çalıştırmak için geçirdim? Buraya niye seninle geldim.. Ve bu küçük kızın böyle bir söylemeye cesareti var?! Kör mü oldun?


"Ne düşündüğünü GERÇEKTEN anlamıyorum!"

"O asıl benim söyleyeceğim şey!" Taiga kükredi, ama Ryuuji ne demek istediğini anlamadı. Bu sadece onu daha da sinirlendirdi ve devam etti,


"Her zaman böylesin! Herzaman! Benim umrunda olmadığını söyleyip, ama aslında, hemen kendi kendine varsayımlara atlayıp benim hatalı olduğumu sayıyorsun! Niye hep böyle olmalısın sanki? Ne yani Kawashima bana sarıldıysa?! Niye ben senin çirkin sözlerine katlanmak zorundayım?!" (Kawashima Ami'nin 5. bölüm sonundaki Ryuuji'yle olan sahnesinden bahsediyor.)

"Bundan bahsetmek zorunda mıydın şimdi?!"

Taiga öfkeden delirip masayı devirdi. Şemsiyeyi alıp Ryuuji'ye fırlattı.

"Neden?! Bana nedenini söyle? Neden anlayamıyorsun? Ben asla o olaya sinirlenmedim! Başından beri bunu söylemiyor muyum? Sadece biraz kızgın hissettim..."

Pat! Taiga yumruğunu göğsünün üzerine vurdu. Sesi kısılmaya başlamıştı.

"...benim ne düşündüğümü bildiklerini sanan insanlara sinirlendim. Hepsi bu! Benim Ryuuji'ye sinirlenmem de ne demek böyle?! Ryuuji bana ait demek isteyen bende ne var?! Bu da ne demek?! Ne anlıyorsun ki zaten? Kim benim Ryuuji'yi nasıl gördüğümü nasıl anlayabilir? Her kim anlayabilir ki? Bunu hiç kimseye söylemedim! Ben bile anlamıyorum!"

Ryuuji sadece Taiga'nın dediklerinin yarısını duydu. Taiga'nın ona fırlattığı şemsiyeden kaçarken çocuk havuzuna düşmüştü.

"Öhö, öhö.. Ne.. dedin biraz önce?!"

"Bırakıyorum dedim! Canın nereye istiyorsa gidebilirsin!"

Ryuuji, Taiga değişme odasına gözlerini ovalayıp koşarken arkasından baktı.

"Canın isterse, moron!" Böyle söylemesine rağmen, Ryuuji yine de Taiga'nın sakarca ayağının takılıp düşmesini umdu, ve önemli bir şeyi kaybetmesini ve gelip yardımını istemesini.. Bir iç çekip, "Seni aptal!" diyip herşeyin normale dönmesini umdu..

Sabah Ryuuji, Taiga'ya obento'sunu verirken,

"Yağmur yağıyor, umarım hava düzelir.." Taiga bir anlığına Ryuuji'ye baktı. Ryuuji, "Eğer düzelirse.. benim için yarışmada yüzeceksin değil mi?" dedi. Huh? Bunu söyledikten sonra başını eğdi şaşkınlıkla. Gerçekten Taiga'nın yarışmasını istiyor muyum? Nasılsa çoktan söylediğime göre... Ama, neden? Çünkü Kawashima ile villasına gitmek istemediğim için mi? Ama en başından reddetseydim daha kolay olmaz mıydı? O zaman sorun bir kerede çözülmüş olacaktı. Beni zorlayamazdı ki. Bunu söylememe rağmen, hayır diyemedim. Neden? Neden sadece reddetmedim, ama onun yerine Taiga'nın onu yenmesini istedim? Çünkü kimse bana sormadan sürüklemiş oldu diye mi? Kimse bana hayır deme şansını vermedi diye mi? Bu yüzden mi bunu bir bahane olarak kullandım ve ne düşündüğümü sormadı ve beni bu duruma zorla dedim? Ben aslında ne düşünüyorum bunun hakkında? 



Sonunda yarış başladığında ve Taiga kesinlikle Ryuuji'yi asla affetmeyeceğini söylemesine rağmen yarış yerine muhteşem ekipmanıyla gelir ve yerini alır. O kadar simidin altına sakladığı tahta kılıcıyla Ami'nin bikinisini alıp havuzun diğer köşesine fırlatır. Bütün erkekler havuza atlayıp Ami-chan'ın bikinisini yakalamaya çalışırken. Ryuuji, Taiga'nın ayağına kramp girdiğini farkedip havuza atlar. Kargaşa da kafasına yediği bir tekmeyle :p bilincini kaybedip boğulurken Taiga farkeder.

Ryuuji dibe doğru batarken son gördüğü şey Taiga kocaman yuvarlak gözleriyle ona bakarak kocaman çırpınışlarla etrafında döndüğüydü. Nefesini kaybederken, Taiga'nın sesi daha da uzaklaşmaya başlamıştı.. Ya da hayır, tekrar nefes alabiliyordu. Hareketsiz bedeninin zorla kaldırıldığını hissetti ve yüzme tahtasına konulduğunu. Taiga, "Yardım edin! Kahretsin," diye öksürerek bağırıyordu. Ryuuji'yi tutan küçük el güvenilir göründü, ama kolu tamamen hissizleşmişti ve görüşü gittikçe gidiyordu. Beyin sarsıntısı dedikleri şey bu mu diye düşündü. Sadece ona sarılan ele güvenebildi, başını bile kaldıramadı. Ryuuji tahtanın üzerinden tekrar suya kaydı ve soğuk havuz suyunu yuttu... Boğulmak üzereyken, küçük bir el onu boynundan yakaladı ve çenesinin altından sarıldı. Yavaşça ilerlediğini hissetti. Göz kapaklarını biraz açabildiğinde gördüğü sahne inanılmazdı.. ilk gördüğü şey..

"ühü.." Taiga ağlıyordu. Ama buna rağmen, Ryuuji'nin boynunu bırakmayacaktı. Kendisi batıcak bile olsa, yine de bitiş noktasına doğru zorla ilerleyen tahtasına çaresizce sarıldı. Bu noktaya gelmesine rağmen hala teslim olmayı kabul etmiyordu. Bir çocuk gibi ağlamasına rağmen yine de savaşmadan bırakmayacaktı.

Ama yine de arkalarında bir yunus gibi hızla ilerleyen bir şey vardı. Biri, "Niye Takasu, tiger'la yarışıyor?!" diye bağırdı. "Oha! Ami-chan yetişti!" "Takasu, seni..!" "Hadi, Ami-chan!"

Kim ne derse desin, Ryuuji, sadece yarı baygın bir şekilde cevap veremedi. Yunusun onları geçtiğini biliyordu. Ami sakarca ilerlemeye çalışan tahtayı kolaylıkla geçmişti. "Bitiş noktası! Adalet kazandı!!!" Ami bir şeyler söylemişti sanki.. Ami bunları söylerken aynı anda, tahtaya tutunan küçük el kavrayışını kaybetti. Alkışlar tam susmuşkan tekrar başladı. Biri, "Takasu ve tiger boğuluyor mu?" dedi.

Evet.

Boğuluyoruz.

Veya doğruyu söylemek gerekirse... bileği öncekinden daha da çok acıyan Taiga gücünün kalan son gramını da kullanarak Ryuuji'yi tahtanın üzerine yerleştirmiş dibe doğru batıyordu.

"OLAMAZ?!" Ami bağırdı. Muscle Kuro (Beden E. öğretmenleri) suya daldı ve krizi önledi.

Taiga acıyla öksürüyordu, yanında Ryuuji hala yarı baygın bir şekilde yatıyordu.

"Takasu iyi mi?"

"Hala nefes alıyor!"

"İyi, onu kliniğe taşıyalım!"

Hayır, Ben iyiyim.. Ciğerlerim nihayet biraz temiz oksijen çekti, bulanık aklım yerine geliyor. Ryuuji dirseğini kaldırıp bunları söylemek istedi...

"ONA DOKUNMAYIN!!!"

Hafifçe açılan gözleriyle, beklemediği bir şey gördü - Taiga gözleri kıpkırmızı saçları havaya kalkmış Ryuuji'nin üstünde tehdit eden bir kaplan gibi duruyordu.

"Aptallar, aptallar, aptallar! HEPİNİZ APTALSINIZ!!! Neden farketmediniz? Neden kimse yardıma gelmedi? Yaklaşmayın aptallar! aptallar! APTALLAR!!! Defolun!! Nefret ediyorum sizden!! Gidin, Defolun!! DEFOLUN MORONLAR!!!"

Öfkeden gözü dönmüştü. Kasları Muscle Kuro'nun kaslarıyla kıyaslanamasa da, Muscle Kuro geri çekilmişti, kaplan olarak bilinen kızın öfkeden gözü dönmüştü.

"AAARRRGGGGGGHHHHHH!!!!" vahşi bir hayvan gibi sinirli bir kükremeden sonra ağlayarak bağırdı,

"RYUUJI BENİM!!!! KİMSE ONA DOKUNMASIN!!!!!"

2-C sınıfının öğrencileri sessizliğe gömüldü. "...Hmmm..? Eh...?" Taiga söylediğinin ne anlama geldiğini sonunda farketti...

Bırakın biraz daha böyle kalayım! Ryuuji düşünmekten vazgeçti ve bütün düşüncelerini atarak gözlerini sıkıca kapadı. Ama Ryuuji tamamen baygın taklidi yapamadı, çünkü gülümsüyordu. Mutluyum, diye düşündü.

Taiga'nın öyle bağırdığını duyduğum için çok mutluyum. Ve.. evet, her zaman mutluydum... İster Taiga elimi tutarken ister arkama saklanırken... Ve ya benim Ami'nin villasına gitmemi istemezken.. veya yağmur yağsa bile çalışıcam derken... Ami bana sarılırken gördüğünde sinirlendiğinde de.. Şimdiye kadar farkına varamamış olsam da, herşeyden daha da mutluluk vericiydi. Taiga umrunda olmadığını söylediğinde çok sinirlendim ve kavga ettim. Ama şimdi, sonunda gülümseyebilirim. Mutlu olmalısın demiştin değil mi Taiga? Mutluyum.. Başından beri, her zaman...

(aaawww >______<......... sanıyorsunuz ki Ryuuji anladı Taiga'yı sevdiğini??? Hayır tabiiki.. o zaman kitap biter :P) Ryuuji, Taiga'ya bağırdığında haksız mıydı? Haklıydı bence ama annesinin de dediği gibi Taiga böyle biri, düşündüğünün tersini söylüyor. Havuzun kenarına geldiğinde, "Buraya senin için değil o aptal chihuahua'nın aptal bikinisine sinir olduğum için geldim!" diye bağırabiliyor. Vol 03'le Taiga'yı, Toradora'yı, Ryuuji'yi bir kez daha sevdim. Bu seri neden en iyi Romantik-Komedi dalında ödül almış daha iyi anlıyorum. Bu arada, Inko-chan'ın acı hikayesi de anime'de atlandı. Taiga, Ami'yi Ryuuji'nin üstünde gördükten sonra Inko-chan'ın kafesine eğilip saatlerce zavallı hayvana o muhteşem bakışlarıyla baktı, yemek yedi, konuştu (neler söyledi Allah bilir... XD).. Sonunda zavallı Inko-chan kalan son tüylerini de dökerek psikolojik şokla bayıldı. Ryuuji ve Taiga aceleyle Inko-chan'ı veterinere götürüp bir de orada bir saat kavga ettiler. Bu kadar kargaşayı animeye aktarmak zordur gerçi ama insan görmek istiyor. Minorin'in Poseidon sahnesini bekledim en azından.. Tenori Taiga bir numara yine de (>___<)!!

5 yorum:

  1. oldukça uzun bir yazı olmuş gerçekten, şimdilik ana sayfadaki havuz sahnesini okumakla yetindim ve kaçırdığımız sahneelr gerçekten çok güzelmiş:)

    YanıtlaSil
  2. Bu çevirinin kısaltma olduğunu belirtiyim.. Sonuçta roman olduğu için çok ayrıntılı diyaloglar, tasvirler vs. var.. Ama Ryuuji'nin düşüncelerini ve Taiga'nın delirmelerinin tasvirlerini okumaya bayılıyorum (^_^)..

    YanıtlaSil
  3. Ellerine sağlık, süper bir yazı olmuş.
    Belki de başka bir yerde, hakkında Türkçe bir yazı olmadığı için ağzımdan salyalar akarak okudum. Cidden bunu çevirmek lazım :)
    Atlanılan kısımlar cidden kötü olmuş. Mesela Ami'nin bikinisini animede havuza fırlatmasıyla romandaki çok farklı, şahsen romanı tercih ederdim. Ya da Kushieda'nın Poseidon-vari sahnesini. Ama ne yapalım, en azından animeye uyarlanıyor da izleyebiliyoruz.
    Bana kalırsa ikisi de olayı kabullenmiş durumda. İkisi de başkalarıyla ilgilense bile iç dünyalarında kimi sevdiğini tam anlamıyla çözemedi. Havuz bölümünde, Ryuuji baygın yatarken Taiga'nın "Ona dokunmayın, o benim!" demesiyle beraber duygusal müziğin kendini hissettirmesi, bende hemen "Acaba?.." şeklinde bir soruya yöneltti. Tabii ki beklediğim gibi olmadı ama olsun, ileride kesinlikle olacak =)
    Hadi Ryuuji, az kaldı dayan =)

    YanıtlaSil
  4. @ Shiniko, kesinlikle çevirmeye başlamalıyız ben bir wiki-hesabı alıp Baka-Tsuki'yle irtibata geçicem. Kabul ederlerse Türkçe bölümü açarlar orada yayımlanır yine.. Taiga'nın hastasıyım son zamanlarda en sevdiğim hatun karakter!!

    YanıtlaSil
  5. Beklemedeyim zaten. İlk cildin ilk bölümüne göz attım da çevirmek çok zor olacak benim için, inşallah üstesinden geleceğim ama...

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Kategoriler

Anime (103) shounen (58) Komedi (33) Manga (29) dram (28) aksiyon (26) Slice of Life (23) doğaüstü (18) Bleach (16) Haber (16) shoujo (16) düşlem (13) gizem (13) Nichijou (11) Seinen (10) macera (10) korku (9) Kyoto Animation (8) Zombie Loan (8) Light Novel (7) Müzik (7) OST (7) bilim kurgu (6) kış 2012 (5) Binchou-tan (4) Harem (4) Kyou Kara Maoh (4) Natsume Yuujinchou (4) ToraDora (4) froth-bite (4) mecha (4) Ecchi (3) Puella Magi Madoka Magica (3) Shakugan no Shana II (3) Tarihi (3) hayao miyazaki (3) mahou shoujo (3) Baka to Test (2) Danshi Koukousei no Nichijou (2) Fangirling (2) Ika Musume (2) Kurenai (2) Kurogane no Linebarrel (2) Maria+Holic (2) OVA (2) Shugo Chara (2) Skip Beat (2) Takvim (2) Tegami Bachi (2) Toshokan Sensou (2) bishounen (2) ef - a tale of memories (2) isao takahata (2) psikolojik (2) rinne no lagrange (2) studio ghibli (2) AAA (1) Adarushan no Hanayome (1) Akagami no Shirayuki Hime (1) Akikan (1) Akuma to Dolce (1) Allison to Lillia (1) Anket (1) Ashita no Yoichi (1) Azumanga Daioh (1) Baby Princess (1) Birdy the Mighty (1) Bokura Wa Itsumo (1) Chi's Sweet Home (1) Double Arts (1) Eensy Weensy Monster (1) Freedom (1) Fullmetal Alchemist (1) Genji Monogatari Sennenki (1) Genshiken (1) Gosick (1) Hakushaku to Yousei (1) Hana to Akuma (1) Hetalia Axis Powers (1) Hidamari Sketch (1) Honey Hunt (1) Hoshi wa Utau (1) Inuyasha (1) Itazura na Kiss (1) Junk Town (1) Kamisama Dolls (1) Kemono no Souja Erin (1) Kigeki (1) Kiniro no Corda (1) Koibana Koiseyo Hanabi (1) Konnichiwa Anne (1) Koukaku no Regios (1) Kurokami (1) Kuroshitsuji (1) Kyou Koi wo Hajimemasu (1) Kyousogiga (1) Last Exile (1) Lovely Complex (1) Mahou Tsukai ni Taisetsu na Koto - Natsu no Sora (1) Maria-sama ga Miteru (1) Muv-Luv (1) Nodame Cantabile (1) Number (1) Nurarihyon no Mago (1) OAV (1) ONA (1) Otoyomegatari (1) Planetes (1) Psyren (1) RideBack (1) Romantik (1) Sangatsu no Lion (1) Sekai Meisaku Gekijou (1) Sekirei (1) Shout (1) Shuhei Kita (1) Sket Dance (1) Soul Eater (1) Sousei no Aquarion (1) Special A (1) Stranger - Mukou Hadan (1) Viper's Creed (1) Wallpaper (1) White Album (1) Z-Mazinger (1) Zettai Heiwa Daisakusen (1) a channel (1) ame to shoujo to watashi no tegami (1) anemone (1) aniplex (1) another (1) arete hime (1) askeri (1) detective conan (1) figür (1) flcl (1) fruits basket (1) fumiko no kokuhaku (1) fushigi yuugi (1) gainax (1) ghibli müzesi (1) goro miyazaki (1) hiiro no kakera (1) iblard jikan (1) inoue naohisa (1) inu x boku SS (1) japonya (1) josei (1) kill me baby (1) koisento (1) lucky star (1) mashiro no oto (1) mimi wo sumaseba (1) monster (1) neon genesis evangelion (1) out of sight (1) oyun (1) recorder to randoseru (1) sayonara zetsubou sensei (1) seiyuu (1) shaft (1) shitsuren chocolatier (1) sinema (1) smut (1) sora no woto (1) the pillows (1) tokyo (1) tokyo marble chocolate (1) un-go (1) vinland saga (1) watashi ni xx shinasai (1) yamanade (1) yuki kajiura (1) zero no tsukaima (1)