Ureshii&Yoroshiku Fansub versiyonunu seyrettiğimden bir kaç bölüm geriden takip etsem de Skip Beat! tüm harikalığıyla devam ediyor. Manga'daki komediyi, Kyoko'nun harikalığını, Ren'in ilk başlardaki gıcıklığını tam olarak verebilmişler. Heyecanla beklediğim o kadar çok sahne varki!! Ren ve Po'nun karşılaşması!! Kyoko'nun Ren'e gösterdiği muhteşem el hareketi sahnesi (bunu animede vericekler mi ya da nasıl bilmiyorum..XD).
Ureshii ve Yoroshiku'nun en son çıkardığı bölümler 5-6 ile heyecanımı biraz daha bastırarak OP ve ED sahnelerini daha dikkatli izledim. OP'i artık ayrı bir seviyorum.. Kyoko'nun "corn"u yakalamaya çalışması ve bütün o geçişler mangayı okuyanlar için bir anlam ifade ediyor. Ama neden hiç PO-chan yok?? Benim mi gözümden kaçtı yoksa..
Bu çay partili bölümlerde Ren, Kyoko'nun her ne kadar intikam almak için oyunculuğu kullanmasına sinirlense de aynı zamanda bunu yaparken ne kadar ciddi bir şekilde davrandığını görüp takdir etmeye başlıyor. Tabii bundan önce kucağına alıp taşıdığı sahneden bahsetmek istemiyorum {(>.<) kyaaa fangirl mode on!}. Kyoko'nun ilk oyunculuk deneyiminde bu tarz bir sahneyle karşılaşması "dekkai luckky desuuu!!" Ama yine aptal Shoutaro'nun sayesinde öğrendiği bir şeyle bunun üstesinden gelmek Kyoko-sama'yı biraz sinirlendiriyor. Kyoko-chan bileğini incittiği için yerde yatmış birilerinin gelmesini beklerken, Shoutaro'nun nasıl kendisini terk ettiğini ve küçükken annesinin onu bırakıp gidişini hatırlayıp kimsenin onun için gelmeyeceğini düşündüğünde az kalsın ağlayacaktım T_T.
Küçük bir spoiler:
Bekle Kyoko-chan süper bir "baba" ve harika bir "sevgiliye" sahip olacaksın.. çok az kaldı..
{Kyoko-sama'nın zayıf noktasını açıklıyorum; "Masallar" ve "Periler".. Sevmek gibi değil tüm benliğiyle gerçek olduklarına inanmak. Ama biz Kyoko-sama'yı bu saflığıyla seviyoruz o yüzden aramızda kalsın bu gizli bilgi!:3}
Maria-chan ise ayrı bir harika ve onun olduğu bölümlerin de apayrı güzel olacağına eminim. Maria-chan ve Kyoko'nun arkadaşlıkları (Her ikisinin de voodoo bebek yapma aşkı!! ve ailevi problemlerden kaynaklanan benzer düşünce yapıları) bundan sonraki bölümlerle başlayacak ama tek sorun Maria-chan Ren'i çok seviyor Kyoko-sama henüz intikam ve nefretden başka bir duygu tanımasa da bu ileride aralarında bir soruna yol açar mı bilemiyorum ve sanırım Başkan Lory'nin Kyoko ile bu kadar ilgili olmasının nedeni de Maria-chan'ın psikolojisini bildiğinden kaynaklanıyor. Bu yüzden Kyoko'yu anlayabiliyor. Mangada bile bu kadar ilerlediğimiz halde Kyoko'nun sadece annesiyle ilgili çok az şey biliyoruz babasından hiç söz edildiğini hatırlamıyorum.. Bu arada Başkan Lory demişken, onun cosplay hastalığı bile her bölümde güldürmeye yetiyor.
{Bir de makyaj yapmak ve makyaj ürünleri.. Shoutaro'nun sayesinde alamadığı her genç kızın rüyası bu ürünlerle hayatında ilk defa 5. bölümle tanışan Kyoko-sama duygularını pek kontrol edemedi..}
Kyoko ve Shoutaro'nun seiyuları gerçekten harika.. Marina Inoue Kyoko'nun inişli çıkışlı ruh halini iç seslerini elinden geldiğince yansıtabilmiş. Kyoko-sama'yı seslendirmek herkesin başarabileceği bir iş değil. Mamoru Miyano ise Shoutora'nun pislik, egoist, seksi tavrını çoookk güzel hissettiriyor, sağolsuunn nefret katsayımız her gördüğümüzde biraz daha artıyor sayesinde tebrik ediyorum. Good Job! (^_~)
{7. Bölümü henüz seyredemedim ama Ren'in Kyoko'yu makyajını silmeye ikna etme sahnesini tahmin edebiliyorum :lol:}
Ahh ne yapsam bilemiyorum... Ureshii ve Yoroshiku ekibinin sublarını beklemek yerine Chihiro'nun kötü sublarını önceden seyredip sonra U&Y ekibininki çıktığında tekrar mı seyretsem!!! T_T Sanırım bundan sonra böyle yapıcam..
Sanırım ilk burada duymuştum bu seriyi (mangasından övgüyle sözediyordunuz:) manga çizimli çok karmaşık geldiğinden ilk etapta okuyamadım ama animeden sonra 11 Ocak'a kadar sabredemeyeceğimi farkedip mangaya da başladım (sonuç: ben çok önyargılı bir insanmışım:)
YanıtlaSilAnimede Kyoko'yu seslendiren kişi cidden çok başarılı (özellikle, hımmm hangi bölüm 12 galiba, "ışıldayan hatıralarınız?" a verdiği cevaptaki haline bayıldım:)(Spoiler değildir değil mi?)
Ben iyisi mi biraz daha araştırayım blogunuzu da manga hakkındaki yorumlarınıza da katılayım :)
Allah'ım bi de bi de çok korkuyorum, Kyoko diğer manga kızlarına benzer, sulu göz bir şey olursa diye.
YanıtlaSilVaa ama adını yazmamışsın T_T.. Nasıl hitap edicem..
YanıtlaSilKyoko-sama asla ve de asla diğer shoujo kızlarına benzemez!!! dodonnn!! :p Eğer mangaya başladıysan ve devam edersen görüceksin. Evet Kyoko bazen çok saf olabiliyor mesela (perilerin yüzde yüz gerçek olduğuna inanması gibi) ama kesinlikle aptal, ben şimdi napıcam?, iki arada kaldım.., tarzı bi shoujo manga kızı değil. İntikamdan başka hiç bir şey görmüyor gözü (bu Ren-sama için çok kötü ama neyse:P). Ve intikam almak için başka bir adama yapışmıyor. Herşeyi kendi gücüyle yapmak istiyor. Zayıf ve aptal değil.
Kesinlikle ben de seiyuu'nun (Marina Inoue) çok başarılı olduğunu düşünüyorum!! En çok Shoutarouu!! die bagırdığında bayılıyorum.. Kyoko-sama'nın hem "şindirella?" derkenki sevimliliğini verebiliyor ama ardından anında "shoooutarooouuu!!!" derkenki öfkesini de..
Manganın ilk bölümlerinde çizimler biraz eski tarz geliyor ama bölümler ilerledikçe mangaka'nın çizimi de ilerliyor ve tarzına da alışıyorsun. Manga'nın en son 133. bölümünü okudum ve Kyoko'nun beni hayal kırıklığına uğrattığı bir bölüm hatırlamıyorum >___<..
:) Şimdilik Dürdane Asabileyla diyebilirim :)
YanıtlaSilKyoko konusunda ne kadar içimi ferahlattınız anlatamam. Ben ki nice (3 yarım) manga okumuş, güvendiğim manga kızlarınını sillesini yemiş ve bunun akabinde bir daha o tür manga okumamaya yemin etmiştim. Kyoko gerçekten farklı, Azumanga Daioh'tan sonra önyargılarımı kıran bir karakter.
Olsun ben diğer aptal shoujo kızlarını da seviyorum ^_^ onların yeri ayrı.. one-shot veya bir kaç volume'luk olduğu sürece sorun değil.. Ve neden öyle olduklarının da aslında bir sebebi var onu ayrı bir post konusu yapmayı düşünüyorum...
YanıtlaSil"All Hail Kyoko-sama!!" diyerek noktalıyorum.. >_<