
Herkesin kendince bi anime zevki vardır. Nedir mesela; erkekler için "shounen" dediğimiz patırtı gürültüsü, kavgası, robotu, KONNOYAROOOOOOOOOO !!! şeklinde kükreyip birbirine saldıran devasa boyutlardaki kahramanı bol olan ( Dragon ball,Bleach, Basilisk gibi ) anime ve mangalar vardır ya da geneli 18 yaş altı olan bayanları hedef almış, romantik komedi tarzında koca gözlü/kafalı ultra sevimli karakterler ihtiva eden “Shoujo” dediğimiz türe (fruits basket, nana, Sailor Moon serisi vs ) ait eserler… Bunun daha ninjası, samurayı chibi si falan da var. Liste uzar gider kısaca…
Ben mesela asla başta bahsettiğim gözünün önünde ailesi katledilen, sonra yıllarca hırs yapıp çalışıp geri dönen kahramanın intikamı odaklı animeleri, ya da toplarının içindeki yaratıkları –yaratıklar sevimli olsun yahut olmasın fark etmez- orda burda dövüştüren tipleri içeren animeleri hiç sevmem. Ya da –öyle sanıyodum ki – aşırı saftirik romantik komedi tarzındaki klişe dolu animeleri... ki genelde okulda denizci üniformalı kızların hikayelerini anlatır bunlar da… Hal böyleyken, en sevdiğim animenin, neredeyse her bölümünde sağlam düvüş sahneleri içeren, iki ana kahramanın en güçlü ninja olmak için hırsla dolup taştığı bi anime olan NARUTO olması, bleach i de kendimi tutamadan yan gözle ara ara dikizliyo olmam, ve işte son olarak da “ ne bayık, kim oturup izliyo bunları ” dediğim “ liseli x adet kızın eğlenceli maceraları” şeklinde özetlenebilecek bir anime olan AZUMANGA DAIOH u taparcasına sevmiş olmam da bana kaderin bi çeşit oyunu olsa gerek =)



Yukarıda da bahsettiğim gibi, anime temelde 6 liseli kızın ve dahil oldukları sınıfların danışman hocaları olan biri çatlak biri normal iki öğretmenin etrafında dönüyor. Her okul içeren animede olduğu gibi yine yıllık kültür festivalleri (culture festival), atletizm müsabakaları, üniversite giriş sınavı telaşları vs konu ediliyor fakat animenin japon kültür ve coğrafyasını tanıtmada ekstra bi gayreti olduğunu söyleyebiliriz sanırım. Ama öyle kör parmağım gözüne, zorlama bir şekilde değil, ufak ufak işliyorlar beyninize. Mesela bilmiyorum belki yöresel ya da okula özgü bir gelenektir ama okula girişinizde ayakkabılarınızı çıkarıp bir dolaba koyuyorsunuz ve özel beyaz bir ayakkabı giyip öyle girebiliyorsunuz. Yani... girebiliyorlarmış =)Ya da yarıyıl tatilinin bitmesine 10 gün kala öğrencileri yavaştan tatil modundan çıkmaları için uyarmayı amaçlayan "toko-bi" (=hazırlık günü) dedikleri bir günlerinin olduğunu öğrenebiliyorsunuz. Ve hatta kendinizi animenin bir bölümünde gösterdikleri Okinawa yı google ın görsellerinde fellik fellik arıyorken bulabilirsiniz... Noluyor bana diye korkmayın, emin olun yalnız değilsinizdir =))
Azumanga Daioh ne demek derseniz, çok derin bir anlam beklemeyin derim. Zira Azumanga wiki nin değişiyle bizdeki bileşik kelimeye takabül edecek olan "portmanteau” bir kelime, yani 2 yada daha fazla kelimeyi bir araya getirerek yeni bir kelime türetiyorsunuz. İşte Azumanga da bu şekilde yazarının adı olan “Azuma” ve bildiğiniz “manga” kelimelerinden türemiş. Ekbilgi olarak yazarın diğer çalışmalarını da bu AZUMANGA ibaresiyle adlandırdığını söyleyebiliriz. Daioh kısmına gelir isek, kendisi 99-02 yılları arasında animenin mangasının yayınlandığı "Dengeki Daioh" mecmuasının adı olmakta.

Animenin konusuna gelirsek, cidden ilginç ama hiçbir konu yok ortada, ve güzel yapan faktörlerden biri de buydu sanırım. Hani acaba nolucak diye ya sabır çekip 25 filler benzeri bölüm izlediğiniz, ve herşeyin 26.bölümün son 5-10 dakikasında çözüldüğü animelerden değil. Bir bölümde okulda atletizm yarışları vardır, her karakter ayrı bi koparır sizi, ertesi bölüm okullar tatil olur chiyo-chan ın yazlığına giderler, yine birbirinden absürd olaylar olur, başka bir bölüm okul gezisi, başka bir bölüm okulda not isteme- sınav telaşları, inatlaşmalar vs olur ve 26. bölüme yaklaşırken içinizde sona yaklaşmanın hüznü çöker. Abartmıyorum, başlarda biraz garipsedim ama tüm animeyi oturup bir daha baştan izlemeyi düşünüyorum ciddi ciddi. Şimdi lafı daha fazla uzatmadan karakterlerin kısa kısa tanıtımlarına geçeyim.
Chiyo-chan :


Tomo-chan :

=)) En sevdiğim karakter kendisi. Aşırı enerjik, birkaç tahtası kesinlikle eksik uçuk bir kızdır. Düzgün yolunda giden herşeye alerjisi var gibidir, düzen, huzur düşmanıdır diyebiliriz. Üstelik pişkinliği öyle böyle değildir, suratınızın ortasına beyzbol topu geçirip hadi hadi bişeyin yok diyecek tiplerdendir. Hafif erkeksidir sanki… Birazdan bahsedeceğim Osaka-chan la beraber en eğlenceli absürd tiplerden biridir.
Osaka-chan :

Chiyo-chan dan sonraki transfer öğrencidir, asıl adı Ayumu olmasına rağmen Tomo-chan Osaka dan geldiği için ona ilk andan beri “Osaka” demeye başlamış ve adı böyle kalmıştır. O ekrana geldiğinde zaman durdu sanarsınız, aşırı yavaş, saf, hayalci ve uçuk fikirli bir tiptir. Animenin tahtası eksiklerindendir. onu en güzel tanımlayacak şu resimler olacaktır sanırım :
Sakaki-san :

Uzun boylu, büyük göğüslü, siyah upuzun saçlı bu hanım kızımız ayrıksı fiziği ve sessiz, utangaç kişiliği dolayısıyla insanların yaklaşmaya cesaret edemedikleri, dışardan soğuk görünüp içinde sevgi dolu bir çocuk saklayan karakter rolünü üstlenmektedir. Veteriner, botanist, ya da oyuncak hayvan dükkanı sahibi olmak istemektedir. Küçük ve sevimli herşeyi çok sevmektedir, özellikle kedileri fakat resimde de görüleceği üzre bu karşılıksız bir aşktır. Hırslı bir tip değildir fakat derslerinde de sportif aktivitelerde de oldukça başarılıdır.
Yomi-chan :

Tomo-chan la çocukluk arkadaşıdır. Anime boyunca sürekli didişirler. Tomo-chan neyse Yomi onun tam zıddıdır. Sorumluluk sahibi, akıllı uslu bir kızdır. Kilo takıntısı vardır.
Kagura :
Önceleri Sakaki-san la atletizm müsabakalarında rakip olsalar da 2. sene aynı sınıfa geçmesiyle dost olmaya başlamışlardır. Tomo-chan gibi gürültücü bir tiptir fakat biraz daha ayakları yere basmaktadır. Okulun yüzme klübündedir ve yoğun bir antreman uygulamaktadır.
Yukari- sensei :Ona tomo nun büyümüş hali diyebiliriz. İngilizce öğretmenidir ve
sınıfın danışman hocasıdır. Cimri,kıskanç, ben merkezci ve aksi diyebiliriz onun için ama çok tatlı bir karakterdir. Aynı okulda öğretmenlik yaptıkları liseden arkadaşı Kurosawa-sensei ile rekabet içindedir, hep ondan daha iyi bir öğretmen olduğunu kanıtlamaya çalışmaktadır.
Beden eğitimi hocasıdır ve her türlü aktivitede yukari onunla kendini yarıştırmaktadır. Sakin, aklı başında bir tip gibi dursa da, içince içindeki canavar uyanmaktadır =) Öğrencileri tarafından çok sevilir.
Her karakteri alıp üzerine ayrı bir anime yapabileceğiniz zenginlikte bir eserden bahsediyoruz burda ^_^ Ve birçok site ve forumlardaki yorumlardan anlıyorum ki benim gibi türe karşı antipati beslemekte olan birçok insan da aynı şeyleri düşünmüş, hissetmiş. İlk bölümleri garipseyip vazgeçmezseniz AZUMANGA DAIOH size katıksız, özgün, kompleksiz bir eğlence sunuyor olacak. Bölümleri vtunnel vasıtasıyla sızmakta olduğumuz youtube den izlemenizi tavsiye ederim.
Ve bazı faydalı linkler: