Roman, anime ve manga olarak yayımlanan Kure-nai; Kuhoin Murasaki (7) ve Kurenai Shinkurou'nun (16, lise öğrencisi) ortak yaşamlarını anlatıyor.
Roman anime'den daha farklı bir sırayla gidiyormuş, animede ise olayları başından seyrediyoruz. Manga ise anime'deki olayların çok çok sonrasında geçiyor. Böylece anime bittiğinde bunlara ne oldu diye düşünüp durmıcaz mangayı okuyarak takip edebilicez (bu güzel çünkü manga ve anime aynı çizgide devam edince animeyi seyretmenin bir anlamı kalmıyor.)
Kuhoin Murasaki zengin ve tanınmış bir ailenin kızı, annesi ise böyle bir aileden değil bu nedenle Kuhoin ailesi babasıyla annesinin evlenmesine karşı çıkıyor ve annesi Murasaki'nin yanında hizmetçi olarak kalıyor, babası ise başka bir tanınmış ailenin kızıyla evleniyor. Murasaki'ye bu kadının annesi olduğunu söyleseler de asıl annesinin kim olduğunu biliyor. Anime'yi seyretmemi sağlayan karakter bu küçük 7 yaşındaki loli.
Murasaki, Kuhoin evinden dışarı çıkmadan hizmetçiler tarafından yetiştiriliyor bu arada gerçek annesinin ölümünü de görüyor. Etrafında hiç çocuk olmadığından ve çevresinden dolayı; hiç bir şekilde normal bir çocuk gibi düşünmüyor, hareket etmiyor. Hizmetçilerden başka kimseyi görmediği için etrafındaki herkesin onun hizmetçisi olduğunu sanıyor.
Ama Murasaki'yi sevimli kılan bu şartlar altında yetişmiş olmasına rağmen şımarık, bencil, huysuz bir çocuk olmaması. Öğrendiğinde hatasını farkedip özür dileyen, kendi başının çaresine bakmasını bilen, konuştuğu zaman bile bilmişlik yapmayan bir çocuk (tabii bunda seslendirmeyi yapan kişinin de etkisi büyük.)
Shinkurou ise Murasaki'nin yaşlarındayken anne ve babasını kaybettiğini görüyoruz ara ara flashbacklerle animede ama henüz tam hikayesi açıklanmış değil.. Shinkurou sorunlu taraflar arasında bir tür arabulucu (mediator) olarak çalışıyor (pek kibar bir "arabulucu" değil, mesela sizi rahatsız eden biri var ve ondan kurtulmak istiyorsunuz, Shinkurou o kişiyi güzel bir dille (döverek) ikna ediyor) veya bodyguard'lık yapıyor veya ne iş bulursa da diyebiliriz ama sonunda olmak istediği şey bir "mediator".
Anime'nin sinir bozucu tek yanı bütün kızların Shinkurou'ya aşık olması yani "Harem" kategorisinde bir konu.. Ama sanmayın ki animede "lolicon" olayı var Shinkurou ve Murasaki gayet masumene yaşıyorlar an itibariyle.. (ileride değişirse bilemicem ama şu anki gidişat çok güzel.) Mangada ise Murasaki ilk göründüğü karelerde, "Ben Shinkurou'nun nişanlısıyım!!!!" diyor gururla kendini tanıtırken veya "ero-onna" Tamaki-senpai (yan komşu kız) Murasaki'ye sürekli terbiyesiz şeyler öğretmeye çalışıyor (3some'ı açıklamaya çalışmak gibi tabii engelleniyor)!! Manga ve animedeki çizimler de oldukça farklı... Resimler ve snapshotlar karşılaştırınca farkediceksiniz ama ben iki halini de sevdim.. Murasaki ikisinde de çok tatlı.
SPOILER
Kure-nai 3. bölümde Murasaki Shinkurou'nun okuluna gizlice gelip okulu turlar ve çeşitli incelemelerde bulunur. Etrafındaki yeni gördüğü şeylere olan yorumlarından bahsedelim biraz ama spoiler sayılabileceğinden uyarıyorum siz iyisi mi ilk 3 bölümü seyredin ;).
Okul kütüphanesinde gezerken gördüğü bu tablo üzerine; "Bu korkunç! Böyle şeylerle Shinkurou'nun resmini ilerletmesi imkansız!"
Okul kütüphanesinde gezerken gördüğü bu tablo üzerine; "Bu korkunç! Böyle şeylerle Shinkurou'nun resmini ilerletmesi imkansız!"
Biyoloji Laboratuarında;
"Hey, iyi misin?"
"Hareket edebiliyor musun?"
"Korkunç!"
"Öyle görünüyor ki okulun korkunç bir yüzünü gördüm."
"Acı çekiyorsun değil mi? Biraz daha dayan.
"Hey, iyi misin?"
"Hareket edebiliyor musun?"
"Korkunç!"
"Öyle görünüyor ki okulun korkunç bir yüzünü gördüm."
"Acı çekiyorsun değil mi? Biraz daha dayan.
Güvenilir... hayır birazcık güvenilir birini
tanıyorum."
Telefonda;
M: "Shinkurou birinin başı belada!"
S: "Kimin?"
M: "Sanırım... bir adam! Bana hiç cevap vermiyor!."
S: "Yere mi düşmüş?"
M: "Hayır ayakta duruyor! Vücudunun yarısını görüyorum ve üstüne üstlük çıplak!"
S: "Çıplak?.... Tamaki-san'ın odasında değil mi? Sakın dokunma o şeye! O büyüklerin kullandığı çok terbiyesiz bir şey! (shinkurou'nun bu noktada Murasaki'nin nerede olduğundan haberi yok doğal olarak ve evde olduğunu sanıyor)
M: "Demek sen Tamaki'nin adamısın? Kusura bakma, öyle görünüyor ki sana yardım edemem."
M: "Shinkurou birinin başı belada!"
S: "Kimin?"
M: "Sanırım... bir adam! Bana hiç cevap vermiyor!."
S: "Yere mi düşmüş?"
M: "Hayır ayakta duruyor! Vücudunun yarısını görüyorum ve üstüne üstlük çıplak!"
S: "Çıplak?.... Tamaki-san'ın odasında değil mi? Sakın dokunma o şeye! O büyüklerin kullandığı çok terbiyesiz bir şey! (shinkurou'nun bu noktada Murasaki'nin nerede olduğundan haberi yok doğal olarak ve evde olduğunu sanıyor)
M: "Demek sen Tamaki'nin adamısın? Kusura bakma, öyle görünüyor ki sana yardım edemem."
ben animesinde kaldım bunun mangasına başlamadım ama umutsuz bir şekilde başladığım fakat beni şaşırtmış olan animelerden bir tanesidir. beklentisiz başlayıp mutlu olmak gibisi yok :) murasaki şirine. bu okul bölümü dışında bir de hep birlikte gösteriye hazırlanmak için şarkı söyledikleri bir bölüm vardı ki - şu anda hangisi hatırlamıyorum- artık ne kadar dip bir ruh halinde izlediysem - beni ekrana çakmıştı :) sanırım bir kaç kere izledim o bölümü...
YanıtlaSilMurasaki'ninki gibi derin çocuk karakterler çok çıkmıyor. Hem derin hem realist.
YanıtlaSilUnutmadıklarım arasında metroda giderlerken Shinkurou'nun kahramanlık taslamak yerine başını eğip özür dilediği yer de var. Bütün bölümlerde hayali ve gerçek hayatın karşılaştırması oluyordu genelde.
bu seriyi güzelleştiren noktalardan biridir bence bu. shinkurou'nun takındığı tavırlara karşı murasaki' nin konuyu idrak etmeye çalışması ve bunlara tepkileri.
YanıtlaSil